TÜRKAV'dan ışık saçan program

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Kastamonu Şubesi TÜRKAV, Kastamonu'nun Manevi Büyüklerini Anma Etkinliğinin 5.sini büyük bir katılımla gerçekleştirdi.

  • 1995
TÜRKAV'dan ışık saçan program
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kastamonu’nun eğitim, sosyal ve kültürel hayatında yaptığı başarılı çalışmalarla adından söz ettiren TÜRKAV Kastamonu Şubesi, Işıklı Türbe olarak bilinen Tevser Tepesinde Müfessir Alâaddin ve Sırtlı Ali Senai Efendi’yi anma programı düzenledi.

Programa MHP eski milletvekili ve milletvekili adayları, MHP il ve ilçe teşkilatları, Kamu-Sen İl Başkanı ve bağlı sendika başkan ve yönetimleri, Türk Ocağı Başkanı ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Program TÜRKAV Kastamonu Şube Başkanı Abdullah Ünal’ın konuşmasıyla başladı. Ünal; “Müfessir Alâaddin, Kastamonu’da halk arasında Tefsirî Alâaddin olarak da bilinmektedir. Bunun nedeni, bu zatın tefsir ilminde yüksek bir deha sayılması ve bu sahada yazdığı eserlerin İslam beldelerinde tanınıyor olmasıdır. Bu zatın menkıbeleri halk arasında dilden dile dolaşarak bugünlere ulaşmıştır. Bu menkıbelerden birine göre Müfessir Alâaddin, Hac farizasını ifa ettikten sonra Medine’ye yerleşmiş, ancak manevi bir işaret üzerine Kastamonulu bir zatın kızı ile evlenerek bu şehre gelip yerleşmiştir. Müfessir Alâaddin’in kaleme aldığı eserlerin başında Farsça bir tefsir bulunmaktadır. Müfessir Alâaddin Türbesi’nin Kastamonu halkı tarafından tanınması, ziyaret edilmesi ve tanıtımının yapılması, Kastamonu’nun milli manevi değerlerine sahip çıkılması noktasında önem arz etmekte olup, aynı zamanda bu şehirde yaşayanlar için de tarihî bir sorumluluktur” diyerek bilgi verdi.

Ayrıca türbede bulunan bir diğer alim Sırtlı Ali Senai Efendi hakkında bilgi vererek; “Bu büyük alim zamanının büyük kısmını ilme adamış, devamlı surette ilmî eserler okumuş ve kendisi de bu alanda kalem oynatarak eser yazma yoluna gitmiştir. Onun bitiremediği bir eserini, kendisinden sonra dönemin âlimlerinden Seyyid Ahmed Hicabî Hazretleri tamamlamıştır. Sırtlı Hoca Ali Efendi’nin Buhari-i Şerîf ve Dürer adlı eserler ile Nebe Sûresi’ne kadar getirdiği bir tefsirin de sahibi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çevresinde ilmî birikimi, vatanseverliği, cömertliği, etkili hitabeti, güzel ahlakı, zarafet ve nezaketi ile dikkatleri üzerinde toplamış örnek bir şahsiyettir. Bu büyük ilim ve fikir adamlarını tanıyıp tanıtmak her Müslüman Türk’ün görevidir. TÜRKAV olarak bu sorumluluğumuzun farkındayız. Kısaca söylemek gerekirse Tevser tepesi ışık saçmaya devam ediyor” diyerek konuşmasını tamamladı.

Müfessir Alaaddin ve Sırtlı Ali Senai Efendi hakkında bilgilendirmeden sonra Kur’ân-ı Kerim tilaveti ve devamında İbrahim Kurt Hoca efendi tarafından hatim duası yapıldı. Ardından da misafirlere etli pilav ve tatlı ikramı yapılarak program sona erdi.