Uran: 'PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yok'

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Gazi Taner Uran, terör konusunda Avrupa'nın ikiyüzlü davrandığını belirterek, kendi başlarına bu türlü olaylar geldiğinde Türkiye'den daha sert tedbirler aldıklarını söyledi.

  • 745
Uran: 'PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yok'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Gazi Taner Uran, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kastamonu Şubesinin davetlisi olarak Kastamonu’ya geldi.

Kastamonu’da Şube Başkanı Berat Satıoğlu ve şehit ailelerini ziyaret eden Uran, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kastamonu Şubesinin yeni binasını gezdi. Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Uran, 15 Temmuz’da FETÖ terör örgütü mensupları tarafından devlete karşı büyük bir kalkışma hareketinin yapıldığını ifade ederek, "Türk milleti dirayetli davranarak bu hainlere gereken dersi verdi. Tabi bunun karşılığında da maalesef şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu. Bir defa şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bunun karşılığında devletimiz de özlük hakları konusunda bir çalışma yaptı. Tabi biz bunları söylerken, bu fedakarlık yapan arkadaşların fedakarlıklarını önemsizmiş gibi gösterme niyetimiz yok. Bizler için Kurtuluş Savaşı’nda Şanlıurfa’da yaşanan, Kahramanmaraş’ta yaşanan, bir Erzurum’da yaşanan ne ise tüm Türkiye genelinde de 15 Temmuz’da o yaşandı. Bizler Cumhuriyeti kurduk, savunduk. Demokrasiyi de 15 Temmuz’da şehit olanlar, gazi olanlar ve Türk milleti dirayetli bir şekilde FETÖ’cülere gereken cevabı verdi. Halen terörle mücadelemiz devam ediyor. Bunun neticesinde de olsa üzülerek de olsa şehitlerimiz gelmeye devam ediyor. Hakkari Çukurca’da yine şehidimiz var. Biliyorsunuz ki şehitler arasında ayrım olmaz. Biz bu konuda ayrım yapılmasına karşıyız. FETÖ de bir terör örgütüdür, PKK da bir terör örgütüdür. Terör örgütüne karşı verilen mücadelede ayrımcılık yapılmasını bir defa biz kabul etmiyoruz. Tabi bu yaşanan süreçte şunu da gördük. Maalesef özlük hakları konusunda bilgisi olan devlet yöneticileri de az. 15 Temmuz’da şehit olanlara, gazi olanlara verilen nakdi tazminat 17 Temmuz’da PKK’ya karşı şehit olan veya 20 Temmuz’da ya da bugün şehit olanlara verilen nakdi tazminatın 5 katı. 5 katı nakdi tazminat veriliyor. Bir defa bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bunun yanında Kanun Hükmünde Kararname ile gazilik unvanı verildi. Bir defa biz verilmesini kabul ediyoruz. Bundan önce maluliyet şartı aranıyordu. Şimdi maluliyet şartı kaldırıldı. Fakat ne yazık ki terörle mücadelede yaralanıp iyileşen bizim kahraman askerlerimize gazi unvanı verilmiyor. Ama çıkan kanunda direk gazi denmiş. Yani onda da bir terim karmaşası var. Bunlar malul gazi mi sayılacak, muharip gazi mi sayılacak? O belli değil. Sadece gazi diye düz bir ifade geçmişler. FETÖ’ye karşı mücadele eden, bu konuda hayatını veren, gazi olanlara sağlanan özlük hakları ile bölücü terör örgütüne karşı yapılan mücadelede şehit ve gazi olanlara aynı özlük hakları verilmiyor. Bunu üzülerek de olsa kınıyoruz. Yani diyelim iyileşmiş, ayağı veya kolu kesildi. Pansuman yapıldı. İyileşti. Buna gazi unvanı verildi. Maaş hariç gazilere sağlanan tüm imkanlardan yararlanıyor. Ücretsiz seyahat hakkından yararlanıyor. Toplu konut kredisini kullanma hakkı var. Eğitim ve öğretim yardımı alma hakkı var. Ama diyelim ki terörle mücadelede çatışmaya girmiş, kolundan yaralanmış ama herhangi bir sakatlığı olmamış. Buna bu hakkı vermiyorsunuz" dedi.

Terörle mücadele kapsamındaki suçlara idam cezası getirilmesi çağrısını yineleyen Taner Uran, “Biz idam istiyoruz. Bunun yanında seçilenler seçildiği zaman yemin ediyorlar. O yemin de Türkiye Cumhuriyeti’ne sağdık kalacaklarına yönelik yemin ediyorlar. Yani oraya gelip devletten aldıkları maaşlarla terör örgütünün sözcülüğünü yapmak onların hakkı da değil, haddi de değil. Bir defa bu durum yasalara aykırı. Yani siz seçildiniz diye terör örgütünün sözcülüğünü yapma hakkını nereden alıyorsunuz? Kanunlar var. Kanunlar herkese eşit şekilde uygulanır. Bugün terörü kim överse onun kanunda bir karşılığı vardır. Bu bedeli de ödeyecektir. Onun seçilmiş olması ona bu ayrıcalığı vermez. Avrupa konusuna gelince bizim camiamız Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin terör konusunda samimi olduklarına inanmıyoruz. Çünkü onlar Türk milletinin güçlü olmasını istemiyor. Bugün sadece bölücü terör örgütü PKK değil FETÖ’yü de himaye etmiş durumdalar. Yani Avrupa Birliği terör konusunda ikiyüzlüdür. Ve bu ikiyüzlülüğünü de biz kınıyoruz. Türk milleti bu konunda uyanık. Bizler bu konuda uyanığız. Acaba Avrupa parlamentosunda, Almanya’da, Fransa’da, İspanya’da çocukları katleden, okulları yakan, hizmet götürmek için gelen sivil vatandaşları öldüren bir grubun sözcülüğünü Avrupa’da herhangi bir ülke, parlamentoda seçilmiş bir kişi bunlarla ilgili konuşsa başına ne gelebilir. Bizden daha sert önlemler alacağına bizler inanıyoruz. Ve şimdiye kadar da bu vekillere gereken yapılmamıştı ve geç de olsa yapıldı. Biz bu konuda memnunuz. Geç oldu ama ihanetin da bir bedeli var. Bedelini de inşallah ödeyecekler” diye konuştu.

“Bu ülkede OHAL gerekiyorsa OHAL uzatılmalıdır” diyen Uran, şöyle konuştu:
“Öyle şeyler duyduk, gördük, yaşadık ki bu FETÖ’cüler her yere sızmış durumdalar. Öyle insanlar ortaya çıkıyor ki biz hayretle karşılıyoruz. Benim meslekte geçmiş dönemlerde görev yaptığım arkadaşlarımdan da hain çıktı. Bizim bu hainleri temizlememiz lazım. Bizim bu ülkeyi korumak için, demokrasimizi korumak için, Cumhuriyeti korumak için bu hainlere gereken dersin verilmesi gerekiyor. Bunun için de OHAL gerekiyorsa devam etmelidir. OHAL bizlerin hayatını çok etkilemedi. İstediğiniz gibi dolaşıp, yurt dışına çıkabiliyorsunuz. Kimler etkilendi? Bylock kullanan, eagle kullanan, FETÖ’nün peşinden gidenler etkilendi. Aralarında suçsuz olabilir mi? Milyonda bir de olsa olabilir. Cumhurbaşkanımız ’at izi it izine karıştı’ şeklinde açıklamalarda bulundu. Bizim temennimiz bunların tespit edilmesi, adil bir şekilde yargılanması, gereken ceza ne ise o cezanın verilmesi. Bugün PKK ne ise bizim gözümüzde FETÖ’nün de hiçbir farkı yok. Biri Marksist, Leninist düzeni savunup Kürt milliyetçiği yapıyor, diğeri insanlarımızın dini duygularını sömürüp kendini mehdi ilan eden, peşinden ilkokul mezunu bile olmayan, ne mezunu olduğu bilinmeyen sümüklü birinin peşinden profesörler, valiler, kaymakamlar, askerler, generaller gitmiş. Gereken ne ise o yapılmalı. Biz Cumhuriyeti kolay kurmadık. Mücadele ettik. Bunun için fedakarlıklar yaptık. Şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Yani ülkeyi onlara mı teslim edeceğiz. Buna izin verebilir miyiz? OHAL uzatılması gerekiyorsa uzatılmalı. Bizim için sıkıntı yok.”

Şube Başkanı Satıoğlu, ziyaretin ardından Genel Başkan Uran’a Kastamonu’nun yöresel ürünlerinden oluşan hediye sepeti takdim etti.