Hayat ne kadar karmaşık değil mi?
Birileri elleriyle, yürekleriyle acılarını ve sevinçlerini, hep güzel şeyler vermek için kanatırken, bu yolda durmadan çırpınırken birileri bunun kıymetini bilmemesi ne kadar kötü ve acı.
Tıpkı bir ressamın uzun zaman harcayarak yaptığı bir tabloyu bizlerin bir saniye göz ucuyla bakıp geçip gitmesi gibi, ne kadar hüzün verici bazen yaşam.
Çünkü bazıları yaşamın anlamını ararken sanat eserlerinde, bazılarının umurunda değil birçok şey. Bazen de hep kazanmak isteyenlerin boş hırsları kötü örnek olmakta topluma.
Oysa kazanmanın da bir sonu yok.
Bu koca kenti size verseler ne yapardınız ki?
Aşkınızın karşılığında satın alır mıydınız bu şehri?
Sevişmelerinizi satar mıydınız bu kent için?
Bütün varlıklarının karşılığında sadece aşkınızı ve sevişmelerinizden vazgeçip, satın alır mıydınız bu şehri?
Ruhunuzu satar mıydınız?
Neyiniz var uğrunda hiç bir zaman vazgeçemeyeceğiniz?
Neyiniz var sonsuza kadar benim diyebildiğiniz?
İnsanın kendi yüreğinde bile depremler yaşadığı, kimi zaman kendi yaptıklarını dahi anlamakta güçlük çektiği bir dünyada tüm kalbinizle inandığınız neleriniz var?
Satmak isteyip de bir türlü satamadığınız nefretleriniz var mı?
Kurtulmak, unutmak istediğiniz ama unutamadığınız neleriniz var?
Hatırlamak istemediğiniz ama aklınızın bir köşesinde hep saklı kalan, size acı veren anılarınız yok mu hiç?
Var değil mi?
Bir zamanlar çok sevdiğiniz ama sevilmediğiniz aşklarınız…
Hiç düşünmeden size ilgi duyan masum bir sevgiyi terk ettiğiniz anlar…
Çok sevdiğiniz halde hiç karşılık göremeden kendi içinizde kendi kendine alevlenen, ateşe dönen ama yine kendi içinde sönmeye mecbur olan karşılıklı sevdalarınız yok mu?
Hüzünlü anlarınızda sessizliğe gömüldüğünüz, ağlamak isteyip de ağlayamadığınız acı saatleriniz…
Çaresiz anlarınızda küçüldüğünüz, mutsuz olduğunuz günleriniz…
Âşık olduğunuz, aşkınızı bir başkasıyla böldüğünüz…
Oysa gerçek aşkta yürek bölünmez.
Aşk, yüreğin tamamını doldurabiliyorsa aşk olur.
Ve seven insan hiç bir zaman aldatmaz.
Buna gerek duymaz.
Bir insan aynı anda bir kaç kadını nasıl sevebilir?
Hiç bir ayrım yapmadan nasıl bir birliktelik yürütülebilir? Oysa o kadınların hiç biri, bir şair, bir ressam değildir. Birisiyle şiir okurken, bir diğerinin tablolarına bakılsın…
Yazık.
Çünkü her kadın yüce bir değerdir.
Her kadın bir erkeğe yeter…
Kadının ruhundan anlamayan erkeğe bir kadın bile fazla…
Bu koca kenti size verseler ne yapardınız ki?
Aşkınızın karşılığında satın alır mıydınız bu şehri?
Sevişmelerinizi satar mıydınız bu kent için?
Bütün varlıklarının karşılığında sadece aşkınızı ve sevişmelerinizden vazgeçip, satın alır mıydınız bu şehri?
Ruhunuzu satar mıydınız?
Neyiniz var uğrunda hiç bir zaman vazgeçemeyeceğiniz?
Neyiniz var sonsuza kadar benim diyebildiğiniz?
Sadece sizin olan neyiniz var?