Şımarttın, Şımarttın.
Alabildiğine şımarttın.
Önünü sonunu düşünmedin,
İyi mi yapıyorum, kötü mü demedin,
İyi ki de demedin.
Şımartılmanın gerekliliğini,
Başka pek çok şey gibi,
Senden öğrendim!
Şımarmadan,
Çoşku çıkmazmış sahneye,
Coşku olmazsa,
Gece gündüz olsa,
Karanlık ışısa,
Sönüktür dünya yine.
Parlamaz.
Gözler kamaşmaz...
Hayalle gerçeğin sonu gelmez aşkını,
Sende gördüm, seninle bildim,
Gösterdin, anlattın, işaret ettin.
Hayatımın orta yerine,
Hayali yerleştirdin.
Hayalle mümkündü heyecan heves.
Hevessiz, heyecansız hayat,
Ne ki?
Çorak bir toprak sadece.
Üstünde hiç bir şey yetişmeyen.
Kuru kupkuru bir toprak!
Daha daha birçok şey var.
Öğrenilen senden.
Onları söylemiyorum hiç
Adaleti, dürüstlüğü, hakkaniyeti,
Hür yaşamayı!
Bu dünyada kolay rastlanmayan,
Öbür taraf için gerekli,
Bu taraf için zararlı olan!
Onları,
Söylemeyeceğim.
Susacağım babam,
Senin sustuğun gibi şimdi,
Ben de susacağım!
