Yıllardır uygulanan bir yanlışlık bu dönemde de devam ediyor. Malum seçime gidiyoruz. Her il'in de bir aday çıkarma sayısı var. Bu adaylar gösterildiği il'den seçilirse o ilin milletvekili olarak meclise girecek, seçildiği ilin sorunlarını dile getirecek ve çözmeye çalışacak.
Meclisteki milletvekillerine ayrıca da Türkiye vekilleri denmektedir.
Bu dönem de daha çok dikkat çekmekte, illerin seçmenleri adeta zorla dayatılan adaya oy vermeye çağrılmaktadır.
Çarpıcı örneklerden; Yozgat'lı olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Şanlıurfa’dan aday. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık Osmaniye’den aday!
Her partide böyle adaylar mevcut. Kamuoyunun bildiği isimler diye bunları örnek gösterdim. Bundan da anlaşılacağı gibi belki de hiç gitmediği, hiç görmediği yerden aday gösterilecek kişiler seçmen karşısına çıktığında, yani seçim propagandası yaptıklarında ne söylesin?!
Zor gerçekten kendini ifade etmesi. Bu da gösteriyor ki; illerin dertleri, sorunları önemli değil, yeter ki biz adayımızı bir yerden gösterelim ki seçilsin diye düşünülmektedir.
Her partinin illerdeki temsilcileri bile dikkate alınmıyor!.. Listeye o ilden sevilen, sayılan ve faydalı olacağına inandığın kişiyi bile aday gösteremiyorsun. Çünkü kararı 'merkez' vermekte!
Aynı aday konusu yerel seçimlerde, yani Belediye Başkanlığı seçimlerinde de ortaya çıkmaktadır.
Sanki o illerden "seçilmeye lâyık" insan yokmuş gibi başka yer doğumlu veya başka yerde ikamet eden kimse aday gösterilmektedir.
Bunun doğru olmadığı ama kanunların da cevaz verdiği görülmektedir. Yeni yasa ile bu konu düzeltilmelidir.
Nasıl mı?
Adayın seçileceği yerde en azından 5 yıl gibi bir süre veya iki seçim süresi arasında süre kadar ikamet etmiş veya görev yapmış olması mecburiyeti konulmalıdır.
Örneğin, Kastamonu için ithal aday gösterilmesini ben kabul edemem. Hangi parti olursa olsun.
Umarım yeni yasama döneminde çok eksiği olan seçim yasaları ile bunlar da dikkate alınıp, daha demokratik, daha hakkaniyetli sistem getirilir.
