Öncelikle bazı sağlık sorunlarım ve ailevi sebeplerden dolayı köşe yazarlığına bir süre ara vermek zorunda kalmıştım. Eski evim olarak gördüğüm Kastamonu Güncel ailesinde tekrar kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. Bizleri kabul eden Kastamonu Güncel yetkililerine buradan bir teşekkürü borç olarak görüyorum. Önümüzdeki süreçte Kastamonu ve ülke gündemiyle ilgili konuları ele almaya çalışacağım. Şimdiden belirtmek istiyorum. Amacım kimseyi rahatsız etmek değil, gerek gördüğüm sorunlara çözüm bulmak olacaktır.
Benim bilen herkes iyi bir Fenerbahçeli olduğumu bilir. 1994 yılından beri sarı lacivert renklere gönül verdik. Bir Fenerbahçeli, takımı pazara kadar değil, mezara kadar sever.
Öncelikli olarak Ali Koç yönetimini ele alayım. Türk basınında sporda maalesef futboldaki başarılar ele alınmakta, bunun ne kadar doğru olduğu tartışmalı bir konudur bence. Türk sporu sadece futboldan ibaret değildir. Fakat bir Fenerbahçeli olarak da futbolda başarı görmek bizi mutlu edecektir. Ali Koç'un iş dünyasındaki başarısını spor kulübümüzde görmek istiyorduk. Fakat bu olmadı. Başarısızlıkta tek başına Ali Koç sorumlu değildir. Fenerbahçe başarısız olsun diye arka kapılarda neler konuşuldu ve ne oyunlar oynandı. Bunun sonunda da şampiyon Galatasaray oldu. Bir Fenerbahçeli olarak Galatasaray'ın başarısından dolayı gönülden tebrik ediyorum.
Diğer bir konu ise şahsi olarak söylüyorum ki Ali Koç artık başarılı olmazsa bırakması yerinde karar olacaktır. Biz Fenerbahçeli olarak başarılar görmeyi istiyoruz. Artık Ali Koç'un iş adamlığı kimliğini bir tarafa bırakıp kulüp başkanı gibi davranması gerekiyor. Dün akşam şu ortaya çıktı. Çok gol atan takım olmak değil, doğru zamanda gol atmak. Ya sizce hangisi önemli? Çok gol atmak mı, doğru gol atmak mı?
