Kastamonuspor ile ilgili son yazımda "KSK’da neler oluyor?" diye sormuştuk. Tüm kamuoyu adına 21 soru sorduk ama bir tanesine cevap alamadık(!)
Aslında sorumuzun muhatabı Sayın Baki Cengiz Aygün kontrolündeki KSK yönetim kuruluydu. Ama hepsi sessiz kalmayı tercih etti.
Dün bir telefon "Abi KSK’nın yeni yönetimini nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Valla benim nasıl değerlendirdiğim hiç önemli değil önemli olan bu yönetimi yapan Cengiz Aygün’ün nasıl değerlendirdiği.
Mevcut yönetim 15 kişiden oluşuyor… İki, üç esnaf, 4 gazeteci, bir muhasebeci ve geri kalanı cefakar taraftarlardan oluşuyor. Yönetime seçilen değerli hemşehrilerimizi tebrik emek lazım. Şehrimizin tek profesyonel kulübünü yönetimsiz bırakmadıkları için.
Gelelim asıl konumuza…
Saygıdeğer Cengiz Abi; Allah aşkına neden bu yönetimi yapmak için tam tamına 11 ay bekledin?
Gerçekten anlamak çok zor.
Bu yönetim ne yapar, ne yapamaz bilinmez ama bildiğim tek şey var. Bu yönetimin arkasında Cengiz Aygün abimiz var.
Geçen sene yine yeni sezonun başlamasına az bir zaman kala kulübe bir icra gelmişti. (Yerel basına ve sosyal medyaya yansıdığı kadar.) Bir süre sonra bir şekilde bu icra olayı çözüldü.
Aynı olay bu sene yeniden hortladı. Olağanüstü genel kurula sayılı saatler kala yine bir icra olayı hortladı.
Şaka gibi değil mi?
Ama yine Cengiz abimizin devreye girmesiyle bu icrada bertaraf edildi.
Kurşunluhan’da yapılan genel kurulda 14 milyon 84 bin lira borç olduğu üyelere açıklandı. Bu borç sadece resmi borçtu. Bu borcun dışında 30 küsur milyon lira daha borcun olduğu sokakta ağızdan ağıza dolaşıyordu! Kulübe talip olmayı düşünen İstanbul’daki hemşehrilerimiz genel kurulda açıklanan 14 milyon borca ilave olarak 30 küsur milyon lira daha borç olduğunu yönetim dışındaki kaynaklardan ve belgelerden öğrenince(!) yönetime talip olmaktan vazgeçiverdi.
Kulüp yönetimsiz kalmasın diye Cengiz Abi bu cefakar taraftarlardan ve esnaflardan bir yönetim oluşturdu.
Keşke bu yönetimi yapmak için 11 ay beklenmeseydi(!) 11 ayı geçtik iki, üç ay önce bu yönetim yapılsaydı belki biraz manevra alanı olabilirdi.
Peki şimdi ne olacak?
Valla gerçekler acıtır…
Kabul etsek te etmesek te Kastamonuspor’un sancısı artarak devam ediyor.
Geçen sene Bozkurt ilçemizdeki sel afeti bahane edilerek bir yıl zaman kazanıldı. Bu bir yıllık sürede aslında bu hasta tedavi edilebilirdi. Sorun ne olursa olsun futbolda bir yıl çok ama çok uzun bir süre. Hasta bir yıldır inim-inim inledi ama bir tek Allah’ın kulu dönüp de bu hastaya neren ağrıyor senin derdin nedir? diye kimse sormadı.
Aslında hastanın sorunu da, derdi de belliydi. Bir hekim reçete yazacaktı ve acil olarak bir serum verilerek sancıdan kurtarılacaktı. Hastaya ne serum verildi nede ağrı kesici bir hap.
Hasta kronik hale dönüştü.
Gelelim yeniden Kurşunluhan’daki olağan genel kurula.
Bu genel kurulda aslında göstermekti. 15 gün sonra yeniden olağanüstü genel kurul kararı alınacağı daha orada açıklanmıştı.
15-20 gün sonra gelip çattı ve bu seferki genel kurul İsmail Dikmenli Tesisleri’nde yapıldı. Herkesin bildiği gibi şu anki mevcut yönetim göreve getiriliverdi. (Hayırlı uğurlu olsun)
Peki bu yönetim kurulu, KSK’nın sancısını dindirebilecek mi? KSK’nın sancısının geçirilmesi için acil olarak 12-13 milyon liraya ihtiyaç var.
Bakın tüm borçlar için demiyorum. Sadece sancının dinmesi için. Geminin yola çıkabilmesi için. Takımın transfer yasağının kaldırılması ve yeni bir takım oluşturulması için 12 milyon liraya ihtiyaç var.
Peki bu yönetim 12 milyon lirayı bulabilir mi?
Bence bulamaz!
Ama bu yönetimi oluşturan ve altına imzasını atan Baki Cengiz Aygün abimiz bu parayı pekala bulabilir.
Gruplar belli oldu, fikstür çekildi. Zorlumu zorlu bir gruba düştü kırmızı-siyahlılar. Zaman dar.
Mevcut yönetimin veya Sayın Cengiz Aygün’ün önceki dönemlerde itibarsızlaştırdıkları eski Başkan Sayın Erkan Özcan aklına nihayet geldi sanırım. Mevcut yönetim Sayın Erkan Özcan’ın az para ile çok iş yapma yeteneğinden faydalanılacak gibi duruyor.
Tüm şehir gibi bizde bekleyip göreceğiz. Bu yönetim başarılı olursa alkışlarız. Başaramazlarla öz eleştirimizi yaparız…
Bu vesile ile tüm okurlarımızın Mübarek Kurban Bayramını kutlar, sağlık ve sıhhat dolu bir bayram geçirmenizi dilerim.
GÜNÜN SÖZÜ
Umut, uyanık insanların rüyasıdır.
