Kastamonulular tam tamına 900 kusur gün sonra Gazi stadını tıklım tıklım doldurarak görevini yaptı.
Yeni oluşturulan takımlarını görmek ve desteklemek için kapalıyı ve maraton tribünü doldurarak 90 dakika boyunca renkli görüntülere sahne oldu.
"Git-geller" yaşayan mevcut yönetim son anda devam kararı aldığında liglerin başlamasına sadece 20 gün kalmıştı.
Anlaşılan oyuncuların pek çoğu geçen sezon oynamamıştı. Geçen sezon oynayanlar ve süre alanlar zaten sahada belli oluyordu.
Bir futbol takımının lige formda başlayabilmesi için en az 45 gün süre lazımdır. Yani Kastamonuspor’un teknik heyetine ve oyuncularının en az 4-5 hafta zamana ihtiyacı var.
Gelelim bir sezon aranın ardından oluşturulan takımın genel durumuna…
Bizim takım aslında kötü değil. Bireysel olarak baktığımızda hepsi önemli isimler. Tek eksikleri, kuvvet ve çabukluk alışkanlığı…
Metin Akpunar hoca mutlaka bunun bilincindedir ve zaman içinde takımı toparlayacaktır.
Oluşturulan takımda 30 yaş üstü çok oyuncu olması bence ileride problem yaratacaktır. Neden derseniz? Çünkü dünkü maçta bunun sinyalleri geldi(!)
Mesela Metin Can Cici… Dün doğal olarak iyi değildi, hoca haklı olarak oyundan çıkarmak istedi. Lakin el kol hareketleri ile hocayı taraftarın önünde ezmeye çalıştı(!) Bu son derece yanlış. Bir futbolcu daha ilk maçında hocasına el kol hareketleri yapar mı? Maalesef dünkü maçta Metincan Cici bunu yaptı. Hem de uzun süre. Metin hoca ve yönetim acil olarak bu tür olaylara karşı önlem almalı(!)
Diğer taraftan; Türkiye, 3’lü savunma oyununu Fenerbahçe’nin geçen seneki Portekizli teknik direktörü Perrara’dan öğrendi. İlk o denedi bence başarılı oldu. Avrupa’nın en büyükleri artık 3’lü savunma oynuyorlar. Bekler kanat gibi olursa sistem tıkır tıkır işler. Lakin bizim atkımda bekler ne kadar formda henüz belli değil.
Perrara, sol açıktan sağ bek, sağ açıktan sağ bek yaptı ve kanatları çalışan bir takım oluşturdu. Elindeki malzeme buydu çünkü.
Bu sene zaman zaman 3’lü savunmayı Jesus’da oynatıyor. Oyunun akışına göre 3’lü savunma 4’lüye hatta 5’liye bile dönebiliyor.
Metin Hoca, 20 gündür beraber çalıştığı oyuncularına Serik Belediyespor maçının ilk devresinde 3’lü savunma oynattı. Tabi ki oyuncularının özelliklerini o biliyor ama hazır olmayan bir takım 3’lü savunma oynar mı?
Dedik ya; takım henüz hazır değil. Aslında söylenecek fazla sözde yok.
Ergin Keleş, oyuna girer girmez golünü attı. Mevcut takımın içinde geçen sezon en fazla süreyi Ergin Keleş almış. Bu CW’sinden belli. Keleş oyuna girer girmez ilk yakaladığı pozisyonu gole çevirerek kalitesini gösterdi.
Maç 1-1 bitecek derken KSK’nın kalecisi Ramazan büyük bir hata yaptı. Maçın 83’üncü dakikasında sağ kanattan gelen topu yumruklayamayınca, topu rakibinin önüne tokatladı. Rakip Serik’de 3 puana ulaşan golü atıverdi.
Kısaca bizim takım henüz hazır değil. Serik takımı genç ve diri bir takım. Belli ki iyi bir kamp dönemi geçirmişler. Kuvvetli ve çabuk. Bunu 90 dakika boyunca fazlasıyla gördük. Serik takımı orta sıralara oynayabilecek bir takım. Yukarısını zorlayamaz. Kalibresi belli. Bizim kaleci hata yapmasaydı 1 puan bizim için mükemmel olacaktı.
Gelelim taraftara; Pandemi nedeniyle iki sezon tribünlere alınmayan taraftarlar geçen sezonda Bozkurt sel afeti nedeniyle takımları lige katılmayınca tam tamına 900 kusur gün sonra maç izleme keyfini yaşadı. Kapalı ve karşı maraton tıklım tıklım doluydu.
Taraftarlar 90 dakika boyunca takımı motive etmek için ellerinden geleni yaptılar. Lakin takımları henüz 20 günlük bir takım ve birbirlerine alışmaya çalışıyorlar. Bizim takımın tam kıvamına gelmesi için en az 4-5 haftaya ihtiyaç var.
GÜNÜN SÖZÜ
"Zaman her şeyin ilacıdır..."