Dyt. Güner ERBAY

Eller yukarı

Dyt. Güner ERBAY

  • 248

Hayat; kurallara sığamayacak kadar büyük, kısıtlanmasını kaldıramayacak kadar kısa, bayağılaştırılamayacak kadar ulvi, heba edilemeyecek kadar kıymetliydi. Hayat her zaman çok bilinmeyenli bir denklemdi, denklemi çözmek için, matematikte usta olmak bile yeterli değildi! O sabit duramazdı anbean değişirdi, bilinmeyenlerin sayısal değeri de sabit duramaz değişirdi, öyle ise nasıl çözülebilirdi ki. Onu, önünde bulduğunca yaşamak gerekmiyor muydu? Düşünmeden, tartmadan, planlamadan, olduğu gibi kabul edip, umudunu da bırakmadan yaşamak! Tam teslimiyet bu muydu.

Tam teslimiyet, ne büyük rahatlıktı. Öylenin böylenin yokluğu. Ah bu zihnini bir durdurabilseydin. Düşüncelerini öyle başı boş bırakabilseydin. Saldım çayıra yapabilseydin.

Onları hizaya sokmak için boşa kürek çekmekten yıldığına göre, artık vazgeçmek zamanı olabilir miydi. İç sesin bağıra bağıra havlunu at rahayla diyor.. Dinlesen ya onu. Olanı olduğu gibi yaşasan! Olanla aksan, nereye diye düşünmeden etmeden.

Hak şerleri hayr eyler
Zan etme ki ğayr eyler
Ârif ânı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Dememiş mi Erzurumlu İbrahim Hakkı. Mevlam bizim şer olarak gördüklerimizden hayırlar çıkarır. Zannetme ki, O hayırdan başka bir şey yapar. O'nun yaptığı her şey hayırlıdır. Mânevî tecrübeyle mârifet ve hakîkat mertebesine erişen kimse gönül rahatlığı içinde anı seyreder, endişe etmez. Sabırla Mevlamızın nasiplerini bekle. Senin için her ne nasipse, güzel olan da odur diyor. Ne kadar doğru diyor.

Pazar günü yeni bir yılı daha karşılayacağız. Bu yılbaşımda İbrahim Hakkı'nın söylemini düşünmek istiyorum. Önümdeki gelecek olan yılı, ellerim yukarıda karşılamak emelindeyim...

Sevgiyle

Yazarın Diğer Yazıları