Sahamızda oynadığımız maçları izleyerek maçın kritiğini yapıyorum köşemde. Deplasman maçlarımızda izlemediğim için yorumum olmuyordu.
İnegöl maçını tv den izledim bu gün.
İçerideki ilk maçımız olan Erzincanspor maçını almamıza rağmen uyarılar yapmışım. Ama hoca galip gelince 'başarı' görmekte, eksik ve yanlışları dikkate almamakta. Bu son İnegöl maçında ise tüm hatalarının devam ettiği bir sonuçla son dakikada 2 puan kaybettik. Daha doğrusu hoca yüzünden bu takım zincirlerini kıramıyor.
Basın toplantılarında ve demeçlerdeki güzellemelerle şampiyonluk gelmiyor, sahada oynamakla kazanılıyor. İkinci devrenin ilk maçı Etimesgut maçı sezonun 'KIRILMA' maçıydı ama bundan bile ders alınamadı ki, Erzincan deplasmanında kaybettik!
Aslında bu yazıyı yazmayacaktım ama bir haftalık 'bay' geçirme boşluğumuzu ve sonrasında 6 puanlık IĞDIR maçı olduğu için, yönetim değerlendirir umuduyla yazıyorum.
Ta ki 28.10.2023 tarihinde oynadığımız ve berabere kaldığımız DÜZCESPOR maçından sonra yazdım. Zaten ondan sonra da hoca takımı düzelteceğine basın toplantısında bana cevap verdi, küçümsedi, kendini kaf dağlarında gören bulunmaz hocalar sınıfında olduğu hakkında esti gürledi. Hayal aleminde yaşamaya devam etti! O gün ben yazmıştım; "Bana göre iki seçenek görünüyor, amacımız kesin şampiyonluk ise (ki öyle) heyecan getirecek, vizyonu olan yeni bir hoca ile devam edilmeli. İkincisi ise puan cetvelinin üst sıraları veya play-off hedefi ise Levent Eriş ile devam." demiştim.
'Yedi puan öne geçiren de bu hoca' diyenler var. Elbette kazanırsan başka takım hata yaparsa önde olacaksın. Doğaldır ve hocanın başarısı ise, şimdi kaybetmesi de başarısızlığıdır.
Herkes merak ediyor, 6 transfer yap ama ilk 11 de 2 si oynasın!
Kastamonu ve yönetim hocaya çok kredi verdi gerçekten. Şu anda en ağır üzüntüyü yaşayan, maddi manevi desteği esirgemeyen Cengiz Aygün olduğunu biliyorum!
Aradaki boş haftayı düşünerek, hoca değişikliği yapılmaz ise şampiyonluk hayal görünüyor. Gerçeği aleni söylemek birçok kişiyi rahatsız edecektir biliyorum ama bir inatla bir şampiyonluk giderse makarayı geri sarma şansı olmadığına göre en doğru kararı almak yönetimin görevidir.
Ben 'bozguncu' olayım, yeter ki takımımız şampiyon olsun.