Son iki yıldır anormal kira artışları ev sahibi, işyeri sahibi ile kiracılar arasında anlaşmazlık konusu oldu, olmaya da devam ediyor!
İki tarafın penceresinden bakıldığında, iki tarafta haklı görünüyor!
Ev sahibi açısından bakıldığında; 'Muadilleri şu kadar fiyata veriliyor, sende o kadar artırıyorum' talebi var! 'Artır' dediği mevcut kiranın bir iki katı kadar. Tabi ki kiracı açısından kabul edilebilir değil!
Kiracı açısından bakıldığında; "İki üç misli talep ediyor artıramam, Devlet de %25 artır diyor!" savunmasında.
Gerçekten her iki taraf da kendi açısından haklı! Burada devlet, 'Tavşana kaç, Tazı'ya tut' diyor. Bu konuda devletin %25 sınırı koymasının kanunen hiçbir gerekçesi ve mantığı yoktur. Serbest piyasada fiyatları piyasa belirler, devlet değil. Devlet ancak kendi ürettiği veya ithal edip piyasaya sürdüğü malın fiyatını belirler.
Yılbaşında 'Kıymetli kağıt' dediği ve diğer vergilerin artışını belirleyen devlet, TÜİK enflasyonunu bile sollarken kendisi haklı, başkası haksız öyle mi?!
Sadece kira/kiracı anlaşmazlığından 2023 yılında 12 kişi hayatını kaybetmiş, bir o kadar kişi katil olmuştur.
Tamamen kötü yönetim gösteren devletin kusurudur.
Kusurudur diyorum; ülkeyi yöneten anlı şanlı vekillerimizin toplandığı meclis 22.11.2023 tarihinde İYİ Parti'nin önergesi ile "Meclis Araştırması" istedi, halkın yararına olan her konuyu reddeden AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. "Kara Para aklama araştırması önergesi" de reddedildi! İşte halkın yararına çalışan meclisten iki örnek!
Bu partilerin vekillerine sesleniyorum; siz kimin yanındasınız?.. Vicdanınız böyle başıbozuk düzenin devam etmesine nasıl izin veriyor? Bu düpedüz, cinayetlerin, kavgaların, anlaşmazlıkların devamı ve mahkeme yükünün artırılması demekten başka bir şey değildir!
Çaresizlikten 'Arabulucu müessesesi' kuruyorlar, onlarda asla çözüm olamıyor!
Konut ve iş yeri sorununu çözemeyen hükümet, işi daha da sarpa sardırmaktadır. Devletin onay verdiği tapuyu Bakanlık yoluyla deldiren hükümet, başka bir işin içinden çıkılmaz hale sokmuştur! Neresi olursa olsun, devlet 'REZERV ALAN' diye bir yeri tespit ettiğinde tapunun hükmü kalmıyor, senin karşı gelmen bir şey ifade etmiyor!
Bu 'Adalet Mülkün Temelidir' diyen bir Anayasaya sahip ülkede olamaz, olmamalıdır. Yine vatandaş ile devlet karşı karşıya getirilmektedir! Derhal bu 'Rezerv Alan' denilen yer, sadece şahsi tapulu olan yerlerin haricinde olmalıdır. Bunun adı "Ali Kıran Baş kesen" kanunu olur!
Bir de 'TOPLUM YARARINA' çalışın!
