Televizyonlarda haber dinlemek artık işkence mi desem yoksa, eğlence mi desem. 1 Nisan’dan itibaren ülke güllük gülistanlık mı olacak karar vermede zorlanıyoruz!
Türkiye genelinde tüm dikkatler Ankara, İstanbul ve AKP ile CHP’nin genel başkanları üzerinde! Vaatler sınır tanımıyor, her aday veya parti 'Yumurtayı ben dik durdururum' diyor! Bizim jenerasyon böyle palavralara şerbetlidir. Neler duymadı bu kulaklar, neler görmedi bu gözler?!
Her zamanki gibi 'desteksiz atışlar' gök kubbede nahoş(!) sedalar bırakmaktadır!
Şunu unutmayalım; ekonomi ne kadar bozuksa, siyaset de o derece bozulmaktadır. Siyasi partiler seçim kazanma telaşında vatandaş da aş-iş peşinde!
Bu yerel bir seçimdir, bizi yönetecek bağlı olduğumuz Belediye’nin başkanını ve Belediye meclisini seçeceğiz. 'Kim daha iyi yapar' muhasebesinde yapabilecek yeteneklere oy vermek gerek! İl Genel meclisi seçimini gerçekten halk fazla önemsemiyor!
Bu arada Muhtarlar da kıyasıya rekabet içinde. Onların derdi de bir başka güzel. Herkese başarılar, ülkemize, şehrimize faydalı olsun yeter!
BİZ BİRlik OLAMAYIZ! (Kastamonu’lular)
Geçen hafta yazımın konusu 'İstanbul’daki Kastamonu kaybediyor' başlığını taşıyordu. Bilhassa İstanbul’dan birçok olumlu tepkiler aldım. Yaraya parmak basmışız ama esas parmak basması gereken kişilerin de sütre gerisinde olması sorunu çözmeye yetmiyor.
Ayrıca işin içinde olup başarılı olanlara da bir şekilde 'çelme' atılıyor!
Üzüldüğüm bir örnekle ve kendisinin hoşgörüsüne güvenerek adını da zikrederek yazacağım hemşerimizin bir şekilde 'çelme' atılması gibi!
KASKADER (Kastamonu Kadın Derneği) Başkanı ve aynı zamanda EYÜP Belediye Meclisi üyesi Sayın Emine Çelik hemşehrimizle gurur duyuyorduk. Öğrendik ki; ayak oyunları ile bazıları bu sefer Belediye Meclisi üyeliğine engel olmuşlar! Bu işin bir ayağının da Kastamonu’da olduğunu duydum. Tabi ki ispatı yok ama dedikodusu ve aday gösterilmeme gerçeği pis kokuların olduğunu göstermektedir!
Kastamonu’da bir çok öğrenciye, giysi, okul ihtiyaçları spor malzemeleri gibi çok yardımı dokunan, dilden dile konuşulan 'Alan el ile veren el görünmesin' gayretinde olan, her projesi kayıtlı, görselli, ispatlı olan çalışmalar acaba kimin çıkarına dokundu?!
Ne yazık ki siyasetin kirli ve rezil ayak oyunlarına kurban verildi! Bunu yapanlar unutmasın ki, Emine Çelik değil, Kastamonu ve Kastamonu’lu kadınlar kaybetmiştir. Neden olanlara söyleyeceğim tek cümle 'YAZIKLAR OLSUN!'
KSK DİKKAT!..
Denizli galibiyeti sevindirici ama umut kırıcı!
Karşında zoraki ligi götüren, aşağı yukarı düşmesi kesine yakın, seyircisiz maç oynama cezasına çarptırılmış, az da olsa KSK seyircilerinin tribünde olduğu maçtan 'bıçak sırtı' denecek kadar kritik, son saniyeler şansı ile galip geliyorsun!
Skor iyi ama umut kırıcı bir netice! Artık hocanın, takımı tanımama gibi eksiği de kalmamıştır. Taşları yerli yerine oturtmak kalmıştır. Yarışın 'Finiş' bölümüne girdik, tökezleme, soluklanma şansımız yok! Ama ortada güvenilir, şampiyon adayına yakışır bir futbol da yok! Çözüm kısmı burası. Zaten bu sorunu çözdüğümüzde goller ve galibiyetler de gelecek, seyir zevki mutlu edecek bir takım olacaktır.
Fırat Gül hocam; bekliyoruz Çarşamba günü SARIYER karşısında böyle bir KSK. Peşinen söyleyelim, Levent ERİŞ’i aratmayın!