Gün geçmiyor ki, yurdun muhtelif yerlerinden doktora veya sağlıkçılara darp, saldırı haberi gelmesin! Sabırsız ve bencil yurdumun insanı, hastanenin de, sağlıkçıların da kendine istisnasız hizmet etmesi gerektiği vehimine kapılmış bir kafa yapısı taşımaktadır!
Bu konu o kadar önemli ki; izaha bile gerek yok iken, ülkeyi yönetenlerin umurunda değil dersek yanlış olmaz!
Sağlık sendikalarının ellerinde veriler mevcut. Azalmadığı gibi, artarak devam etmesi de ayrı bir üzüntü kaynağı.
Ülkeyi yönetenler dahil 'HERKES ŞİKAYETÇİ'
Çözümü basit olmasına rağmen yıllardır kendi haline bırakıldı. Basit kınamalar ile, karakol ifadeleri ile, sözde 'hak ettiği cezasını çekecek' demeçleri ile sorun çözülmüyor.
Radikal kararlar gerek. Üstelik yargının 'İyi Hal' indirimi bile olmayacak düzenleme!
Son olay ise ibretlik. Ankara’da Nöroloji Uzmanı Doktor Ebru Ergin’e tedavi olan kadın hasta doktordan farklı ilaç yazmasını istedi. Doktor da; ilacı yazabilmesi için rapor gerektiğini söyleyerek, yazmamış. Bunun üzerine kadın hasta, doktorun kafasını duvara ve masaya vurmak suretiyle darp etmiştir!
Tabi ki, bu nahoş ve kabul edilemez davranış karşısında doktoruna sahip çıktığını göstermeye kalkan sağlık bakanı: "Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde nörolog bir arkadaşımız, görevinin gereği bir davranışı üzerine insanlık dışı şiddete maruz kalmıştır. Sağlık hizmeti verenleri koruyacak yasal düzenlemeler yakın. Şiddet suçlularını gözümüz uzun süreler görmeyecek. Yerleri hapistir" dedi.
Elinizi tutan mı var sayın Bakan?.. Yıllardır aynı sözleri duymakla beraber, şiddet azalmadı üstelik arttı.
Tek sebebi de sizsiniz!
Sağlıkçıları şiddet ve darptan koruyacak maddeler işlerlik kazandırılmadığı sürece sorumlu Sağlık Bakanı ve hükümet olacaktır!
Kadın cinayetlerini önleyemediğiniz gibi bu saldırıları da önleme iradesi maalesef görünmüyor!
Bir darp olayı, şiddete uğrayan doktorun veya sağlıkçının iş görememesine neden olduğu gibi, o gün hizmet bekleyenlerin de hizmet almasına engel olmaktadır. Yani, çarpan etkisi ile herkes zarar görmektedir. Neticede de, yapanın yanına kâr kalmaktadır.
Bir 'kararname' ile değişiklik yapan hükümet, bu konuda neden sadece kınama demeçleri ile yetinmektedir, anlamak zordur.
Sağlıkçılarımızın kıymetini herkes takdir ediyor ama takdir etmeyen saldırganı koruyan ve gereken koruma kanununu yapmayan hükümet bilmiyor!
Şiddetin olmadığı bir sağlık alanı yaratmak görevimiz olmalıdır.