Günlerdir aday/toto yaptığımız isimler gün yüzüne çıkarıldı. Pazar günü akşam 17.00 son olmasına rağmen önceden açıklanan adaylar kimisi için normal, kimileri için sürpriz oldu.
Daha öncede bahsettiğim gibi biz oy verecekler seçim yapmıyoruz, bu gün ki gibi önümüze dayatılan adayları tercih ederek onaylıyoruz. Buna demokratik seçim diyoruz!..
Ne kadar demokratikse!
En çok aday adaylığı başvurusu alan AKP idi. Birçok kişi hayal kırıklığı yaşadı. Belki de ilk sırada açıklanan Halil Uluay'da şaşırmış olmalı. Çünkü partisini en iyi bilen önceki il başkanlarındandı fakat kendisi de umutlu değildi.
Millet İttifakı bileşenlerinden CHP’nin azami bir vekil çıkarabileceği düşüncesi ile ilk sıra adayı önem kazanıyordu, bu da mevcut vekil Hasan Baltacı beklendiği gibi birinci sıra aday gösterildi.
İYİ Parti içinde önemli olan ilk sıraydı. Zaten ilk sıranın verilmesi halinde il başkanı olan, sonra da parti tüzüğü gereği il başkanlığından istifa edip aday adayı olan Ahmet Katar’ın ilk sırada gösterilmesini bir kısım kendi partilileri de yadırgadı, destek olmayacaklarını el altından dedikodu olarak söylüyordu. Kamuoyunda Ahmet Katar gösterileceği biliniyordu ve sürpriz olmadı.
MHP ise "Ne varsa eskilerden var" dercesine, daha önce de vekillik yapan Emin Çınar’ı ilk sırada gösterdi. Yüksel Aydın’ın ilk sıra olacağı dillendirildi. Genel merkez son anda Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu’nu aday gösterecek dendi. Önceki seçimin 'GAZİSİ' diyebileceğimiz İbrahim Maşalacı seçilebilecek oyu almasına rağmen 'ittifak' nedeniyle seçilemeyen yazgısını tekrar deneyecekler dendi.
Siyasetin kaynayan kazanında öne çıkan, muhtemelen de bu 4 kişiden üçünün meclise gidebileceği bu gün isim olarak açıklandı. Bu arada ikinci sıralarda iddialı olduklarını her yerde açıklayan AKP’nin Serap Ekmekci ismi imkansız da değil!
Bu seferde kazanacağı sıra garanti olan bir 'KADIN ADAY' gösteremedi bizim erkek egemen partilerimiz! En yakın ihtimal olabilecek 2. sırayı 'Serap Ekmekci' diye AKP verdi. Ne olurdu ilk sırayı, dolayısı ile kazanması garanti olan yerde bir kadın adayımız olsaydı?!
Bu tablodan Kastamonu için benim çıkarabileceğim sonuç:
Kim kazanırsa kazansın bize yine hüsran görünüyor. Parçalı ve dağınık vekillerle bir güç oluşmayacaktır.
Ankara ne derse o olacaktır.
Yine dört dönemdir vali değil, vali adayı atanacaktır!
Yine yatırımlara uzak kalan il durumunda olacağız. Her zamanki gibi 'kıyıdan köşeden' artarsa bize nasip olacaktır.
Bunların olmaması için bir BAKANLIK gerek bize. Her vekilimiz en kralından bakanlık yapar. Şimdiki bakanların icraatlarını görünce bizim adaylarımızın onlardan hiçbir eksiği yok fazlası vardır.
Bir Bakanlık Kastamonu’ya verilmedikten sonra hizmet gelmez. Bu Türk siyasetinin gerçeğidir.
Kimse İstanbul’da şu kadar Kastamonulu var, şu kadar dernek var diye böbürlenmesin. Gördük ki oralardan da bir Kastamonulu adayımız yok. Oradaki sözde Kastamonu’yu temsil ettiklerini sanan derneklerin başkanları istifa etmeli, yeni bir 'TEK ÇATI' altında Kastamonulular birleşmelidir. Görüldü ki, yıllardır tutulan yol, yol değildir.
Görüldü ki; "Körler sağırlar, birbiri ağırlar" hallerinin memlekete faydası yokmuş!
