Bize bir haller oldu. Eskiden bu toplum bu kadar duyarsız, bu kadar boş vermiş, bu kadar korkak değildi!
Şimdi bakıyoruz, çoğunluk 'bana ne' hallerinde!.. Tam bir 'Beni sokmayan yılan bin yaşasın' vurdumduymazlığında.
Neden?..
Herkesin bir gerekçesi hazırdır bu konuda ama toplumsal refleksimizi ve ortak değerlerimizi yaşatmalıyız, sorumluluk alabilmeliyiz.
Birkaç üzücü örnek vereceğim ki, okuyan da kendine paye çıkarsın, isterse kendi fikrini, görüşünü yazsın.
-Gün geçmiyor ki bir uyuşturucu madde ile ilgili kişi veya kişiler yakalanmasın. Ardı arkası kesilmiyor. Toplumsal ve hepimizi ilgilendiren bu konuda ne kadar hassas ve dikkatlisiniz bir vicdan muhasebesi yapın.
Bu uyuşturucu denen illetin başını sonunu düşündüğümüzde, belirli bir azınlık zümrenin servet yapması için geleceğimiz olan gençlerimizi kaybediyoruz. Bu çocuklarımızın ana baba ve yakınlarının düştükleri zor durum da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir ülkenin çok önemli bir meselesidir ama yeteri kadar bilinçli hareket etmediğimiz gerçeğini unutmayalım. Hepimize görev düşüyor ama ne kadarımız ilgileniyor tartışılır.
-Mülteci sorunu başlı başına ülkenin demografik yapısına ihanettir. Kastamonu’da dört beş mahallenin yerleştirme kontenjanı dolmuş.
Huzurumuzu bozanlar, bir an önce ne şekilde giderlerse gitsinler ama gitsinler. Devlet yetkililerine ben gibi yüz binlerce kişinin feryadı bir türlü ulaşmıyor!
Hepiniz görüyorsunuz, 25 yaşlarında var yok bir yabancı sığınmacı annenin kucağında bir çocuk, elinden tuttuğu bir çocuk, çocuk arabasında bir başka çocuk, bir de annesinin yanında yürüyebilen 2 çocuk! Etti 5 çocuk. Bu hızla bu anne ne kadar daha çocuk yapar bilinmez!
Bunları beslemek zorunda mıyız?
Ülkesinde savaş var güya, bunlar da 'Savaşma seviş' diyerek kaçıp ülkemizin her türlü düzenini bozmaktadır. Büyüklerinin ne olduğu belli değil zaten. Emniyet sağ olsun kaç kez DEAŞ dedikleri terör örgütü mensubu yakaladı ama sonu gelmiyor. Bu konuda bir hassasiyetimiz var mı?.. Yok!
Sessizce sinema izler gibi izlemeye devam!
-Diğer üzücü toplumsal yaramız silahlı kutlama ve herkesin bir şekilde silahlı olması. Bir arada yaşama güvencemizi ve dayanışmayı gerçekten bozmaktadır. İstenmeyen onlarca olayın nedeni, ruhsatlı veya ruhsatsız silahlardan kaynaklanan magandalıktan kaynaklanmaktadır!
Daha çok örnekleri sizler de hatırlayabilirsiniz. Bir olup toparlanmamız gerekmekte, aksi halde nereye gideceğimiz belli değil ama iyi olmayacağımız hedefe gider gibiyiz!
Yazın, konuşun, talepleri dillendirin ki bizi yönetenler toplumun isteklerini hayata geçirsinler. Sessiz kalmanın toplumsal birliktelikte yeri yoktur.
Haydi vatandaşlık görevlerimizi yapmaya!..
