Volkan Yaşar BERBER

Sömürgecilerin komşuluğu..!

Volkan Yaşar BERBER

  • 962

Avrupa devletlerinin kendi gibi düşünmeyenlerle yaptıkları antlaşmaların kökeninde daim kendine özgüveni olmayıp kendilerine bağımlı olmayı hedef seçmişlerdir. Eğer Avrupa Türkiye’yi iyi bir komşu olarak göremiyorsa Asya’daki devletlerle nasıl iyi ilişkiler kurabilir ki..? Kurtuluş savaşı zamanı aslen Anadolu da bilhassa kışkırtıcı eylemlerde bulunan Fransız ve İngiliz misyonerlerinin şer çalışmalarını ABD farkına vararak Amiral Bristol’un şu sözü tarihe damgasını vurur "Türk halkının hakları ayaklar altına alınırsa… Türklerde, nitelikleri ne kadar kötü sayılırsa sayılsın, insandır." Elbet buradaki niteliği argo olarak anlarsak eğer başkalarını kendileri gibi gördükleri manası taşıdığı kanısındayım.

Fransızların Ermeni askerlerini silahlandırması yıllarca ortak yaşamış ahaliyi de ayaklandırmıştır. Kilikya da Fransızların Ermeni çetecilerle beraber birçok köyleri yaktığı, insanlara tecavüzler yaptıkları vb. mezalimlikleri yanı sıra aldatıcı bilgileri de yurtdışına taşıdıkları bilinmektedir. 7 Şubat 1920 tarihli belgede, Anadolu’da bulunan İngiliz denetim subaylarının Büyük Britanya ordusu yetkililerince gönderilen bir gizli mesajda, iç bölgede bir radyo istasyonu bulunduğu ve mesajlar alıp vererek Kızıl Ordu’yla iletişim kurduğu kaynaklarca sahihtir. Ruslarında bu arada boş bulunmayıp Anadolu’da eylemlerde olduğu ve lakin Bolşevik ve Panislavizm ideolojisi altında azınlıkları kışkırtarak milliyetçilik ve özgürlük algısıyla Türklere karşı maddi manevi destekleri daim olmuştur.

Her taraftan ablukaya alarak Ermeni milislerinin yaptıkları mezalimlikleri, Anadolu’nun her tarafından "Müdafaa-i Hukuk Dernekleri" İstanbul’a ve Amerikan Temsilciliğine telgraflar yağdırarak Fransızları, Rusları, Ermenileri kınamaktaydılar. Elbet o yıllarda Türkiye’nin nüfusu 7 milyondan fazla değildi lakin anca 350.000’i asker idi ki bunlar zührevi hastalıklar, doğal olmayan alışkanlıklar vb. sebeplerden dolayı da sayıları oldukça azalmıştı. Sömürgeci devletlerince o dönemde yeraltı kaynağı oldukça değerlidir de, düşünceleri "Türkiye, gelişmesi için gerekli madenlere sahiptir. Kömür nitelikli ama boldur. Mezopotamya’da petrol sınırsız gibidir." Albay Lawrence, yakın doğu coğrafyası için yetiştirilmiş özel bir ajan olmasının yanında diploması alanında da üstünlükleriyle ünlü İngiliz subayıdır. Lawrence başlıca hedefi ise savaş süresince Türklere kapanmayacak yaralar açmak için Arap ordusu kurmak ve Arapları Türk Devletinden ayrıştırmak idi. Hicaz kralını bağımsız kral olarak tahtta geçirterek Paris barış konferansında Hicaz’ın temsil edilmesini sağlayan mamafih Paris’te Faysal’ın danışmanı, çevirmeni ve genel sözcüsü olarak statü kazanmıştır. Orta Doğu coğrafyasında derin çalışmalarıyla ününe ün katarak halen tarih sayfalarında kendinden söz ettirebilmektedir.

Ermeniler ticaretle zenginleşerek Türklere de yüksek faizle krediler verip daha sonra paranın karşılığında borçluların mallarını, topraklarını almaları bilindik idi. Ermenilerin kendileri için devlet kurabilmelerinin adımları atılmışken, yapılan derin kışkırtmalarla Ermenilerin kendilerini kutsal bir dava uğruna kendilerini öldürtme tutkuları en üst seviyeye ulaşarak körleşmişçesine milisleriyle kan ve gözyaşı akıtarak ilerlemekteydiler. Ermenilere işgalci devletlerce vaat edilen toprakların sağlanılmasıyla Asyatik Bolşevizme karşı bir sınır oluşacağı, Amerika adına Karadeniz’in çıkış noktası ile Kafkasya kuzeyinin güvenliğini, Fransa için Suriye ve Kilikya’daki asker ihtiyacına cevap verebileceğini hatta Erzurum’a kadar tüm yerlerinde kendilerine tahsis edilmesini talep etmekte idiler. Ermenistan konusunda Müttefik devletler isteksiz idiler çünkü, Londra konferansındaki gibi Ermenistan’ın Milletler Cemiyeti himayesine bırakılması gerekli olduğu kanısındaydılar. Ermenistan’a devletleştikten sonra verilebilecek düzenli ve süresiz maddiyat yeterli değildi. Tüm devletler yıllarca savaştığından kendilerine dahi yeterli olamamaktaydılar. Ermenistan’ın sınırlarını koruyabilmesi için 400.000 askere ve maliyesinin oluşturabilmesi için yedi yıl süresince 50 milyon dolara da ihtiyaç vardı.

Araştırmacı Yazar-Tarihçi Volkan Yaşar Berber

Yazarın Diğer Yazıları