Yılmaz:  'Akan Her Şehit Kanında İktidar Partisinin Sorumluluğu Var' 

MHP Adana Milletvekili ve TBMM Grup İdare Amiri Seyfettin Yılmaz, ilimizi ziyaret etti.

  • 757
TAKİP ET
İktidar hırsı ve koltuk kavgası yüzünden siyasi iktidarın Türkiye'yi kaosa, acıya ve gözyaşına sürüklediğini ifade eden MHP Adana Milletvekili ve TBMM Grup İdare Amiri Seyfettin Yılmaz, Temmuz ayından bu yana yaklaşık 500 güvenlik mensubunun, 600 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği süreci yaşadıklarını, işin bu noktaya gelmesinde iktidar partisinin uyguladığı yanlış politikaların sorumluluğu olduğunu ve akan her şehit kanında iktidar partisinin vebali olduğunu vurguladı.

Memuriyet dönemlerinin ilk görev yeri olan Tosya ve Daday'ı ziyaret eden MHP Adana Milletvekili ve TBMM Grup İdare Amiri Seyfettin Yılmaz, ziyaretler sonrasında MHP İl Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı ve Merkez İlçe Başkanı Ali Osman Kurtçu'yu ziyaret etti. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Seyfettin Yılmaz, son günlerde ülke siyasetinin çok hızlı bir değişimin içerisinde olduğunu söyledi.

14 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidarı döneminde söylenenin aksine dünyanın bir çok ülkesiyle problemli bir Türkiye oluştuğunu ifade eden Yılmaz: 'Kendi içerisinde birçok karmaşanın olduğu bir süreci yaşıyoruz. Bunlar Türkiye'nin hak ettiği olaylar değil. Her ne kadar eleştiri olsa da Milliyetçi Hareket Partisi dün ne söylediyse, bugün gerçekleşiyor. Türkiye'nin önündeki en büyük sorun terör sorunudur. Türkiye bir bölünme ile karşı karşıya. Her gün TBMM'de, PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP'li vekiller ve HDP'nin Kandillideki elebaşı tarafından özerklik, federasyon istenilen süreç yaşanıyor. Temmuz ayından bu yana yaklaşık 500 vatan evladını kaybettik. Yaklaşık 600 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği süreci yaşadık. Net bir şekilde ifade ediyorum; işin bu noktaya gelmesinde iktidar partisinin uyguladığı yanlış politikaların sorumluluğu var. Akan her şehit kanında iktidar partisinin, hükümetin sorumluluğu var' dedi.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 3 MAHALLEYE 98 GÜNDÜR GİREMEDİĞİ SÜRECİ YAŞADIK'
2005 yılında başlayan çözüm sürecine de atıfta bulunan Seyfettin Yılmaz, siyasi iktidarın 30 yıldır güvenlikçi politikalar ile çözülmeyen sorunu çözüm süreciyle çözmeye çalıştığını ancak yanlış politikalar nedeniyle amacına ulaşamadığını söyleyerek: 'Analar ağlamayacak, şehitler gelmeyecek, dağlarla çiçek açacak şeklinde akil adamları Türkiye'nin çeşitli yerlerine gönderdiler. Propaganda oluşturdular. Biz kundaktaki çocuğa dahi 40 mermiyi acımasızca sıkan hainle bir görüşme yapılamaz dedik. Hamile kadınlarımızı, mühendisimizi, imamızı, askeri, polisimizi katleden terör örgütüyle pazarlık yaparsanız, iş birliği yaparsanız diyerek TBMM'de dile getirdik. Timsah gözü yaşı dökenler, HDP ile Adalet ve Kalkınma Partisi iş birliği yaparak ard arda çıkardıkları yargı paketleriyle HDP'yi ve Abdullah Öcalan'ı siyasallaştırdılar. Sayın demenin suç olduğu 3. yargı paketiyle KCK yapılanması serbest bıraktılar. 10 yıllık çözüm süreci adı altındaki süreçte PKK terör örgütü Sur'da, Şırnak'ta, Diyarbakır'da, Hakkri'de, Nusaybin'de silahları yığınak haline getirdi. O bölge de uzun namlunu silahlar, toplar tüfekler, karargh haline getirilen yapı oluşturuldu. 895 tane askerin operasyon yetkisi Amasya protokolün kaldırılmasıyla beraber Valiliklere verildi. Hükümetin ve Vali'nin izni olmadan asker operasyon yapamaz hale geldi. Sadece 5 tane operasyon yetkisi verildi. PKK terör örgütü silahlı birliklerini oluşturdular, kendi asayiş güçlerini oluşturdular. Yol kontrolleri, ev ve iş yeri kontrolleri yaptılar. Kendi mahkemelerini kurdular. Haziran seçimlerine gitmeden meclis kürsüsünde bunları anlattım. PKK'la yapılan iş birliğin sonucunda bir ayaklanmaya gidiyor. Doğu ve Anadolu bölgesini kapsayan 20 ili hkimiyetleri altına aldılar. Sur'da Türkiye Cumhuriyeti'nin 3 mahalleye 98 gündür giremediği süreci yaşadık. Biz haklı çıktık diye bunun hesabını da sormuyoruz, bedelini de istemiyoruz. Yarın kendi devletlerini kurmaya kalktıkları zaman Türkiye Cumhuriyet'i buna müsaade etmeyecek' diye konuştu.

'DOKUNULMAZLIKLARI GEÇİREMEYECEKLER'
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündeminde olan dokunulmazlık konusuna da değinen MHP Adana Milletvekili ve TBMM Grup İdare Amiri Seyfettin Yılmaz: '12 tane HDP'li vekille ilgili PKK'ya yardım ve yataklıktan dolayı milletvekilliklerinin düşürülmesi için bir fezleke var. Anayasa'ya göre Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğine kastedenler, bu dokunulmazlıkların dışındadır. Onun için bu 12 milletvekilinin dokunulmazlığının bir an önce kaldırılması gerekiyor. Fakat 130 milletvekilini kapsayan Anayasa aykırı bir şekilde bir uygulama getirdiler. Bu dokunulmazlığı geçiremeyecekler. Çünkü AK Parti'de 40'a yakın milletvekili buna 'Hayır' oyu vereceğini dile getirdi. Bizim oylarımız ile birlikte en fazla 330 civarında bir 'Evet' oyu çıkacak. Bu da referandumu getirecek. Bu da bir yılı alacak. 2 günde kaldıracağımız dokunulmazlığın nereye geldiğini görüyoruz. Bu ipe un sermedir. Bu göz boyamadır' şeklinde konuştu.

'ANKARA'NIN TEK GÜNDEMİ BAŞBAKAN KİM OLACAK OLMUŞ'
1 Kasım seçimlerinde yüzde 49,5 oranında bir oy siyasi partinin Başkanlık Sistemi'ni dayatma yönetimiyle kabul ettirmeye çalıştığına işaret eden Yılmaz: 'Dün kaç şehidimiz var artık sayısını bile bilmiyoruz. Şehit haberlerini takip bile etmiyoruz. Her gün 3-5 şehidin geldiği bir yerde başkanlık sistemi ile yatıp başkanlık sistemi ile kalkıyoruz. Şu anda devletin ve hükümetin tüm yetkileri Sayın Erdoğan'dadır. Şu anda Recep Tayyip Erdoğan'ın isteyip de sahip olamadığı hiçbir şey yoktur. Her fırsatta millet iradesinden dem vurmalarına rağmen 6 ay önce Başbakanlık koltuğuna oturmuş olan Ahmet Davutoğlu'nu iç hesaplaşmalar yüzünden görevden almak hangi irade ile açıklanıyor? Şimdi kendi istediği birisini başbakanlık koltuğuna oturtmak istiyor. Bunu da sadece kendisi biliyor. Milletin kararı ortada yok. İsimler üzerinden günlük yorumlar yapılıyor. Bu nasıl bir anlayış ise anlamak mümkün değildir. Türkiye tarihinin en sıkıntılı sürecini yaşıyor. Bunu biz söylediğimiz zaman muhalefet yapmak için muhalefet yaptığımızı iddia ediyorlar. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bunu AKP'nin kurucularından olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ifade etmiştir. Bu kadar kritik süreci yaşarken Türkiye'yi siyasi krizin içerisine sokmaya kimin ne hakkı var? Ne değişti de Sayın Erdoğan Başbakan Davutoğlu'nu değiştirme kararı alarak ülkeyi bir belirsizliğe sürükledi? Ankara'nın tek gündemi Başbakan kim olacak olmuş. Bir tarafta da Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terörle mücadele sürerken, bir yandan vatandaşlarımız gelecek kaygısı yaşarken bizim tek sorunumuz Başbakanın kim olacağımıydı? Tüm bunlar yaşanırken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde aleyhimizde kararlar alınıyor, bir taraftan Kilis'e IŞİD mensuplarında bombalar yağdırıyor, sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüş, bunları çözeceğimiz yerde oturduk kimin başbakan olacağı konusunda istatistik tutuyoruz. Vatandaşlarımız ekonomik sorunlarla boğuşurken, evlatlarının geleceğinden endişe duyarken Ankara koltuk sevdasına düşmüştür. Türk milleti bunu hak etmiyor' açıklamasında bulundu.

'MİLLETİMİZ İKTİDARI GAFLET UYKUSUNDAN UYANDIRMALIDIR'
MHP olarak her zaman dik duruşlarını sergilediklerini dile getiren Seyfettin Yılmaz şunları söyledi: 'Biz dik duruşumuzu sergileyerek önce ülkem ve milletim diyoruz. Biz hükümete açık çek verdik. Terörle mücadelede kararsızlık örneği sergilememeleri için her türlü desteği vereceğimizi belirttik. 40 milletvekili olarak nasıl destek isteniyorsa vermeye hazırız. Öncelikle Türkiye'nin gündeminden terör konusunun kalkması gerekiyor. Hükümeti bu yüzden kararlı duruş sergilemeye davet ediyoruz. Türkiye'nin tahammülü kalmadı. Her ne kadar sıkıntılı günler geçirsek de milletimiz birliğini ve beraberliğini muhafaza ettiği sürece Türk milletinin kararlı duruşu bütün oyunları bozacaktır. Bunun örnekleri tarihte yaşanmıştır. Anadolu ayağa kalktığı zaman bütün problemler çözülür. Anadolu'nun bir an önce ayağa kalkması gerekiyor. Milletimizi Kurtuluş Mücadelesi nasıl başlamışsa aynı şekilde başlayarak iktidarı gaflet uykusundan uyandırmalıdır. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletini pazarda kurmadık. Pazarlık masalarında oluşturmadık. O yüzden hiç kimseye bu devleti böldürtmeyiz. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.'

'YARGITAY KARAR VERMEDEN KONGRE TOPLANAMAZ'
MHP'de muhalifler tarafından 15 Mayıs'ta gerçekleşmesi beklenen kurultay hakkında da değerlendirmelerde bulunan MHP Adana Milletvekili ve TBMM Grup İdare Amiri Seyfettin Yılmaz şöyle konuştu: 'Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin MHP'de olağanüstü kongre toplanmasına ilişkin kararının temyiz incelemesini mayıs ayı içerisinde tamamlayacağını duyurdu. Bu hukuki bir süreçtir. Genel Merkezimizin itirazı halen devam ediyor. Bu manada baktığınız zaman Yargıtay'ın kararı kesinleşmeden kongre sürecinin gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor. Kongre süreci ile ilgili özellikle hukukçular ikiye bölünmüş vaziyette bulunuyor. Ama bizim bakış açımıza göre Yargıtay karar vermeden kongre toplanamaz. Yargıtay kararını yarın da verebilir, ay sonunda da verebilir.'

Kazım BOLAT

Bakmadan Geçme