İYİ Partili Çıvgın'dan Ünlü'ye sorular

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Çıvgın, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu, partilerinin ismini farklı telaffuz etmesine tepki gösterdiği AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü'ye sorular yöneltti.

Nasrullah Gazetesi'nin haberine göre, İYİ Parti'nin sağın merkez partisi olduğunu söyleyen Mehmet Çıvgın, şöyle konuştu:

“İYİ Parti; milliyetçi, demokrat, kalkınmacı parlamenter sistemi savunan bir partidir. Partimizin adı İYİ Parti'dir, başka adla anılamaz. Türk siyasi hayatına 2017 yılında dört yıl önce zorluklar altında kurulan partimiz tüm engellemelere ve baskılara rağmen kısa sürede TBMM'ye girmiş, grubu olan bir partidir.

19 yıllık AKP hükümetleri ülkemizi yönetemediklerinden dolayı ekonomide, tarımda, eğitimde, sağlıkta, işsizlikte, faizde, enflasyonda milletimizi zor durumda bırakmışlardır. Yolsuzlukla, yoklukla ve yasaklarla mücadele etmek yerine başarısızlıkları artarak devam etmektedir.

Vatandaşlar arasında kutuplaşmayı maharet sayanlar hoşgörü, hak, hukuk, adalet duygusunu dejenere ederek, şeffaflık ilkesinden uzaklaşmışlardır.

Milletimizin haliyle dertleşmek isteyen Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, bir buçuk yıl önce il, ilçe esnaf ziyaretlerinde bulunarak, vatandaşlarımızı dinleyerek, istek ve taleplerini TBMM'de milletvekillerimiz, haftalık grup toplantılarında kendisi bizzat dile getirerek, hükümeti uyararak, çözüm önerilerinde bulunmuştur.

Pandemi dönemine rastlamasına rağmen zaman zaman ara verilse de Genel Başkanımızın gezileri devam etmiştir. Cesurlar hareketinin lideri Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in vatandaşlarla iç içe olmasından İYİ Partimizin yükselişini gören iktidar rahatsız olmuş, birçok il ve ilçede Genel Başkanımıza karşı provokatörler hakaretlerle saldırmışlardır. Hatta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Başkanımıza saldıranları övercesine 'Bunlar daha iyi günleriniz, daha neler neler olacak bakın görün' diye tehditkar konuşmalarla birilerine mesaj vermiştir.”

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Çıvgın, geçen hafta yaşanan ve Türkiye gündemine oturup büyük gürültü koparan Bingöl'deki küfür olayına da değinerek şunları söyledi:

“Genel Başkanımız Bingöl gezisi esnasında rutin esnaf gezilerini yaparken, şehit abisi Tahir Gürmen, Genel Başkanımıza hakaret etmek için orada olduğunu, ağıza alınmayacak küfürlere devam ettiği sırada İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, şehit yakınının koluna girerek, alandan uzaklaştırmak üzere susturmaya çalıştığı anda hakaretlere devam etmesi neticesinde, hiç tasvip etmediğimiz küfür olayı gerçekleşmiştir. Şehitlerimiz bizim vatanımızın manevi bekçileridir. Şehit yakınları her zaman yanlarında olduğumuz başımızın tacıdır. Bu duruşumuzdan asla taviz vermeyiz. Şehit yakını Tahir Gürmen'in de Genel Başkanımıza küfürlerle hakaret etmesi de yanlıştır, Milletvekili Lütfü Türkkan'ında küfür etmesi yanlıştır. Tasvip etmemiz mümkün değildir. Daha sonra Genel Başkanımız bu olayın üzerinde durarak, milletvekilini Türk milletinden özür dileyerek, Grup Başkanvekilliğinden istifa ettirmiştir.”

AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü'nün şehit yakınları ve gazilere gerçekleştirdiği ziyarete değinen İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Çıvgın; “Ziyaret esnasında partimizin adını bilerek, kasıtlı olarak yanlış telaffuz etmiştir. Ayrıca 'eli kanlı terör örgütüne destek verenler, destek verenlerle iş tutanlar karşılarında bizleri bulacaklardır' ifadesini kullanmıştır. Şehit abisinin de söylediği oldukça manidardır. 'Bu kadın HDP'yi, Selo'yu savunuyor. Burası Kürdistan diyenlere sırf oy kaybederim endişesiyle ağzının payını vermeyenler bunlar değil mi? Bunlar kapalı kapılar ardında gizli ittifak yaptılar' gibi sözlerle partimizi ve Genel Başkanımızı zan altında bırakacak asılsız ifadeler kullanmışlardır” diye konuştu.

Bu noktada AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’ye sorular yönelten Çıvgın, şöyle dedi:

"İl Başkanı Doğan Ünlü sorularıma cevap versin. Teröristleri aklamak için Habur'da çadır mahkemeleri kurduranlar kimlerdir? Terörist başına sayın, şehidimize 'kelle' diyenler kimlerdir? Çözüm sürecini başlatanlar, âkil insanları protesto eden şehit aileleri ve gaziler derneği üyelerine, tepki gösteren vatandaşlara çapulcu diyenler kimlerdir? 'Karakteri bozuk şehit babaları var' diyen kimlerdir? Terörist başı, çocuk katili Öcalan'ın mektubunu Diyarbakır meydanında okutanlar kimlerdir? Şehit annesi Pakize anneye açılan davaya sessiz kalanlar kimlerdir? 74 şehidin katili Osman Öcalan'ı TRT'ye çıkarıp, terörist başı Abdullah Öcalan'ın mektubunu oy devşirmek için okutanlar kimlerdir? Ülkenin kaymağını yiyen müteahhit Mehmet Cengiz 84 milyon Türk milletine küfür ederken, 84 milyonun içinde şehit yakınları ve gaziler yok muydu? Mehmet Cengiz'e hesap sormayanlar kimlerdir? İnebolulu şehidimiz Arif Demirel'in cenazesinde sırıtarak gülenler kimlerdi?”

Mazilerinin de, durdukları noktanın da belli olduğunu söyleyen Çıvgın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"18 Ekim 2007 Teröre Lanet Mitingi'ni düzenleyen kimdi? Biz Kastamonu ile STK'lar olarak birleştiğimizde, teröre karşı tepki koymak için zamanın Valisi Mustafa Kara'ya gittik. Mehmet Çelik, Mehmet Yolasığmaz, Hamdi Kaya, dördümüz gittik. 'Kastamonu'da bunlara bir cevap verelim' dedik. 'Olmaz' dediler, 'Yapamazsınız, kalabalığı toplayamayız' dediler. Nasrullah Meydanı'na o zaman Sendikalar Birliği olarak 10 bin kişiyi topladık. Biz bugünden değil, doğuşumuzdan beri şehit yakınlarımızın, gazilerimizin yanındayız. İYİ Parti, Türkiye siyasetine bir ivme kazandırmıştır. Kutuplaşmayı değil, sevmeyi, kaynaşmayı öğretmiştir. Eğer bugün İYİ Parti kurulmamış olsaydı, bugün Türkiye'de sesini çıkaracak, derdini anlatacak kimse olmazdı. Bizim geldiğimiz yerde belli, şimdiki durağımızda belli. Bizler 'Türk Devleti, Türk Vatanı, Türk Bayrağı, Türk Milleti' diyenlerdeniz. İYİ Parti iktidarında Türk askerinin başına çuval geçirilmesine sessiz kalanlardan bunun hesabı sorulacaktır. Bizler şehit yakınlarımızın, gazilerimizin derneklerini ziyarete gittiğimizde, orada sadece onların halleri ile halleniyoruz. Bir başka siyasi partinin konusunu açmak doğru değildir. Hangimizin kız kardeşine, bacısına, anasına böyle bir hakaret edilse, müdahale edilmez mi? Mutlaka müdahale edilir. Ama milletvekilini de kınıyoruz biz. Fakat Tahir Gürmen'in de yaptıkları da doğru değildi."