Mahmutbey Camii, UNESCO Miras Listesinde

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınması için Dünya Miras Merkezi'ne sunduğu Mahmetbey Camii, listeye alındı.

  • 1534
Mahmutbey Camii, UNESCO Miras Listesinde
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınması için Dünya Miras Merkezi’ne sunduğu Mahmetbey Camii, listeye alındı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne sunulan 13 eser arasında yer alan Mahmutbey Camii, mimarisi ve 700 yıllık tarihiyle dikkatleri çekmeyi başardı. Caminin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınması, Kastamonuluları mutlu etti.

Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, Safranbolu’nun Dünya Mirası Kentler Listesi’ne alınmasından sonra turizm odağı olduğunu belirterek, Kastamonu’nun da bu potansiyelinin olduğunu kaydetti. Kastamonu’dan geçte olsa bir eserin Dünya Miras Geçici Listesi'ne girdiğini hatırlatan Vali Bektaş, bundan sonraki hedeflerinin ise Kastamonu’nun Dünya Mirası Kentler Listesi'ne girmesi olduğunu belirtti.

Mahmutbey Camii'nin Kastamonu’nun ilk eserleri başında yer aldığını ve merkeze bağlı Kasaba köyünde Candaroğulları Beyliği döneminde 1336 yılında yapıldığını ifade eden Vali Bektaş, “Mahmutbey Camii, gerçekten çok özgün bir eserdir. İstanbul için Kız Kulesi neyse Kastamonu için de Mahmutbey Camii o kadar önemlidir. Nasıl Kız Kulesi İstanbul’u bütün yönleriyle temsil kabiliyetine sahipse Mahmutbey Camii de Kastamonu’nun bütün yönlerini izaha yetecek unsurları taşıyan gerçek bir semboldür. Şehre güzel de bir fotoğraf veriyor” dedi.

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’nin son derece önemli olduğunu vurgulayan Vali Bektaş, “Bunu nereden biliyoruz. Safranbolu, Dünya Miras Listesi’ne girdikten sonra gerçekten bir turizm odağı haline dönüştü. Kültür Turizm Bakanlığımızın teklifiyle Dünya Mirası Merkezi’nce UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınmış bir eserimiz var artık. Beylikler dönemi Anadolu’da bizim ilk eserlerimizden birisi. Candaroğulları beyi Mahmut Bey tarafından 1336 yılında yaptırılmış gerçekten çok özgün bir eser” diye konuştu.

“MAHMUTBEY CAMİİ, GERÇEK BİR SEMBOL”

Mahmutbey Camii'nin Kastamonu’yu temsil etmeye yeteceğine dikkat çeken Vali Bektaş, “İyi tanıtılabilirse, nasıl Kız Kulesi koca İstanbul’u ifadeye yeterli olursa Mahmutbey Camii de bizim beylikler dönemimiz, ahşap ve taş sanatımızdaki ustalığımızı bütün yönleriyle ifadeye yetecek bir özgün eserdir. Yangın riskine karşı korunma amacıyla elektrikten arındırılmıştır. Yere sırt üstü uzanıp camimizin tavanına baktığımız zaman gökyüzünü ve yıldızları andıran düzenlemeler mevcuttur. 700 yıldır ayakta duran bir eserdir. 1336 yılında taş ahşap karışımı yapılan bir cami. 700 yıllık ahşap sütunlar olduğu gibi duruyor. Caminin denge sütunlarında en ufak bir oynama yok. Ahşap işçiliği açısından bakıldığında da dönemin tüm inceliklerini taşıyor. Çivi kullanılmadan yapılan bir camimiz” şeklinde konuştu.

“HEDEFİMİZ, DÜNYA MİRASI KENTLER LİSTESİ'NE GİRMEK”

Vali Bektaş, bundan sonraki hedeflerinin Kastamonu’nun bir bütün olarak Kentsel Dönüşüm projeleriyle tarihi varlıklarını ortaya çıkartıp şehri bir bütün olarak Dünya Mirası Kentler Listesi'ne aldırabilmesi olması gerektiğini belirterek, “Bundan sonra hedefimiz bu olacaktır. Bu hedefi de gerçekleştirecek kadar potansiyelimiz vardır. Ayrıca benzer eserlerimiz yok değil. 1300’lü yıllardan önce başlayan ve yapılan camilerimiz var. Atabey Camimiz var. Başka camilerimiz ve mimari varlıklarımız var. Daha da önemli olan, Kastamonu’yu bir bütün olarak Dünya Mirası Kentler Listesi’ne alabilmek. Asıl hedefimiz bu olmalı. Hedefi gerçekleştirecek kadar potansiyelimizin olduğuna inanıyorum. Uzmanlar da bunu söylüyor. Hazır Dünya Miras Listesi konusu açılmışken Kastamonu bütün olarak bu konunun üzerinde durmalı. Safranbolu’nun ve başka illerin olduğu gibi yer almayı başarmalıyız. Ben Mahmutbey Camii için Kültür ve Turizm Bakanlığımıza katkılarından ötürü teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“CAMİ, BİTKİ KÖKÜNDEN ELDE EDİLEN BOYAYLA SÜSLENMİŞTİR”

Mahmutbey Camii İmamı Hüseyin Al ise, “Camimiz, ahşaptır ve dört ahşap sütun üzerine oturtturulmuştur. Caminin en büyük özelliği tavam kısmıdır. Tavam kısmı geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş, yine tavan kısmı bindirme usulü dediğimiz üst üste konularak yapılmıştır. Tavanın üst kısmından bindirme şeklinde yapıldığı için yarım metre baskı ve izolasyonu sağlamak için toprak vardır. Camimizin kapısı orijinal değildir. Çünkü 1997 yılında camimizin kapısı çalınıyor ve Manisa’da bulunduktan sonra Kastamonu’ya getirilerek müzede koruma altına alınarak sergilenmektedir. Camimizin tavan kısmı bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiştir. Bu bitkisel ve geometrik motiflerin boyası bitki köklerinden elde edilmiştir. Camimiz, çivisiz olarak yapılmıştır. Halk arasında Kastamonu yöresinde ‘Çivisiz Cami’ olarak bilinmektedir. Camimizin ilginç olan diğer bir kısmı da cami mihrabı olan denge sütunları dediğimiz döner sütunlardır. Bu döner sütunların yapılış amacı ise, binanın temelinde oynama olup olmadığını anlamak için yapılmıştır. Sütunlar döndüğü zaman temelinde herhangi bir arıza yoktur fakat sütunlar sıkıştığı zaman temelinde bir arıza var ve buna müdahale edilmesi gerektiğini anlatır” dedi.
Al, Mahmutbey Camii'nin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınmasından dolayı büyük bir mutluluk ve sevinç duyduklarını ifade ederek, “Camimiz, artık dünyada 54 eser arasında yer alıyor” diye konuştu.

“CAMİNİN AĞAÇLARI GEYİKLERLE TAŞINDI”

Caminin direklerinin ve ağaçlarının köyün karşısındaki bir tepeden geyiklerle taşındığına dikkat çeken Kasaba Köyü Muhtarı Kemal Hamzaoğlu da, şöyle konuştu: “Camimizin direkleri, karşıki dağdan götürülmüştür. Bu tepenin adı Geyikli Baba Tepesidir. Çünkü, camimiz yapıldığı dönem direkleri bu tepeden geyiklerle çekilmiştir. Biz, bu zamana kadar bu eseri muhafaza ettik. Bugünümüze kadar korumaya çalıştık. Camimizin yapıldığı dönem, köyümüz çok kalabalıkmış, fakat zamanla göç nedeniyle köyümüzün nüfusu düştü. Camimizden, yangın tehlikesi olmaması için elektrik tesisatı kaldırılmıştır. Ayrıca soba kurulmuyor. Bu yüzden ibadetimizi, yaz ayında yapıyoruz, kış ayında ise başka camimizden ibadetimizi yapıyoruz. Camimizin tanıtılması için devletimizden yardım istiyoruz. Camimizin tanıtımı eksik, yeteri kadar tanıtılmıyor.”