Ahmet İNANLI

Doğrular fazla eğilmezler

Ahmet İNANLI

  • 278

Rahmetli Aşık Veysel’in radyo yılları zamanın da (ZENGİN AKIL) diye bir şiiri okunurdu. 
Buradan hareketle diyorum ki; EVVEL EMİRDE AKIL BÜYÜK DÜŞÜNCELER MÜSVET VE ZENGİN OLACAK Kİ O KAFA O İŞLERİ YERİNE GETİRİRKEN ZORLUK ÇEKMESİN. GERÇEKTENDE BİR İNSANDAN, AKIL, RUH, MANEVİYAT KAYBOLUNCA, GERİYE SADECE ET, KEMİK VE SİNİR KALIR. 
Pek tabi bunlar da akılsız bedende hamallıktan başka bir işi yaramıyor. 
Görünürde dil, el, ayak ve göz yanlış yapıyorsa, sebebi arızalı beyindir. 
Nitekim, kelek kavunun, kelek tadı, ham meyvenin da acısı olacaktır. 
Şeker, şeker kamışından, hasır hasır kamışından olur. 
Bazen de doğruları bildiğimiz halde söylemiyor, yapmıyor, daha sonrada haktan, hukuktan bahsediyorsak bu daha büyük bir tehlike, daha büyük bir gaflettir.
Siyasette, ticarette, eğitimde, öğretimde, sanatta, bilimde, teknikte, velhasıl her çeşit kurum ve kuruluşlarda olayların doğru sonuçları alınabildiği gibi yanlışlara da gidebiliyoruz. 
En önemlisi, yaptığımız işlerden ve tecrübelerden ne dereceye kadar ders alıp, almadığımızdır.

Genelde kurdun kuzuya, şahinin kekliğe, aslanında gönül vermesine hiç kimse şaşırmaz. 
ANCAK KUZU KURDA, 
KEKLİK ŞAHİNE, 
CEYLANDA ASLANA 
GÖNÜL VERDİYSE, BU ÇOK DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR. ÇÜNKÜ TEAMÜL BÖYLE DEĞİLDİR. 
DOLAYISIYLA, NORMALİ BIRAKIPTA ANORMALİ OYNAYAN CAMBAZLARIN FOTÖRLERİNDEN TAVŞAN'DA çıkar CİV CİV'de GÜVERCİN'de ÇIKAR öyle değilmi.
BU DA O CAMBAZA GÖRE ÇOK NORMALDİR. 
YİNE BURADAN HAREKETLE DİYORUM Kİ; GERÇEKTE DOĞRULAR FAZLA EĞİLMEZLER, YALAN BİLMEZLER, RİYA DA YAPMAZLAR. 
Bundan böyle istikameti doğru, güzel ve iyi yolda olan insanlar Musa’nın asası gibi gittikleri yada gitmekte oldukları yollarında tökezlemezler. 
Özetlemem gerekiyorsa; 
İnsan olmanın ve görev yapmanın elbette ki çok büyük özellikleri var. 
Eleştirimiz ve yazımız aslında görev anlayışı içerisindeki aklımızı ve sorumluluğumuzla sadakatimizi ortaya koymaktır.
VESSELAM

inajans

Yazarın Diğer Yazıları