2020 ve 2021 yılının ilk günlerine ülkemizin değişik bölgelerinde depremle girdik. İlimizde ve diğer bölgelerde zaman zamanda devam eden, bazılarını hissettiğimiz, bazılarını da küçük ölçekli olmasından dolayı hissetmesekte sayısız depremler meydana geldi. İlimiz coğrafi durumu itibariyle her an doğal afetlerin meydana gelebileceği bir konumdadır.
İlimizde Türkiye’nin birçok yeri gibi yüksek deprem tehlikesi altındadır. Yapılan hesaplamalar ilimizde hasara neden olan birçok depremlerin meydana gelme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. İlimizde meydana gelebilecek deprem konusunda araştırmalar yapan Doç. Dr. Bülent Özmen yaptığı açıklamada şöyle demektedir: Kastamonu’nun ilgi alanlarından biri olduğunu, Türkiye’nin ve dünyanın en önemli fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı’nın ilimiz sınırları içinden geçtiğini, bu fay üzerinde 7 ve üzeri deprem olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, fay hattının kırılmaya devam ettiğini, 7 ve üzeri olası bir deprem meydana geldiğinde ilimiz merkez ve Tosya, İhsangazi, Araç ilçelerinin ciddi bir şekilde etkileneceğini belirtmiştir.
Beni asıl düşündüren meydana gelen herhangi bir afet sonrası yapılması gerekenler. Çünkü olayın etkisiyle herkes bir panik halinde bilinçsiz bir şekilde kendilerini en yakın bir parka, okul bahçelerine veya arabasına bindiği gibi ormana gitmektedir. Peki gidilen bu yerler ne kadar güvenli? İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek alanlar mı? Bu konuda ne kadar bilgiliyiz? Afet sonrasında insanların hemen tahliye edilerek güvenli alanlara ulaşması gerekli. Her açık ya da boş alan, toplanma alanı olmaya uygun nitelik taşımıyor.
Herhangi bir afet durumunda (deprem, sel, yangın vb) insanların güvenli kalmasını ve temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlayacak şekilde tasarlanmış bölgelere toplanma alanı deniliyor. Toplanma alanları belirlenirken çeşitli kriterler bir arada değerlendiriliyor. AFAD, toplanma alanlarının belirlenmesinde, bölgedeki nüfus yoğunluğu, alanın ulaşılma ve tahliye edilme kolaylığı, alanın mümkün olduğunca engellilerin ve yaşlıların ulaşımına uygun olması, mümkün olduğunca engebesiz düz arazilerde yer alması, konut alanlarına yakın ancak yapısal ve yapısal olmayan unsurlardan etkilenmiyor olması, elektrik, su, tuvalet gibi temel ihtiyaçlar ve benzeri unsurların karşılanabileceği yapılara yakın olmasına göre toplanma alanlarında kriter aramaktadır. Toplanma alanlarının içerisinde elektriği hazır konteynerler, ve çadırlar kurulabilecek, kirli su gideri olan, tuvalet alanı olan, temiz su tanklarının da bulunması çok önemlidir.
İlimizde belirttiğim kriterlere uygun toplanma alanları var mı? Mevcut alanlar nüfus yoğunluğuna göre yeterli mi? Şöyle bir bakıyorum da Olukbaşı'dan Budamış Mahallesine, Kuzeykent'ten Tosya yoluna kadar yeşil alanlar gitmiş, yerlerine yüksek yüksek binalar inşa edilmiş. Yakın zamanda hayata geçirilmesi planlanan normal zamanlarda insanların gezip dolaşacağı, eğleneceği, vakit geçireceği Millet Bahçesi'nin de afet sonrası insanların toplanması, barınma, gıda, acil yardım, ulaşım, haberleşme gibi ihtiyaçlarının karşılanabilecek olarak projelendirilmesi, ilimizde meydana gelebilecek afetler detaylı bir şekilde araştırılarak alınması gereken tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Umarım herhangi bir afet görmeyiz veya bir afet durumuyla karşılaştığımızda en az zararla atlatabiliriz.
NOT: Toplanma alanları için; e-devlet içerisinde "toplanma alanı" diye yazıldığında herkesin bulunduğu mahalleye göre AFAD tarafından belirlenen toplanma yerleri öğrenilebilir.