Gebelikte Cinsel Yaşam

Kadın Doğum Uzmanı Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah, “Her şeyin normal seyrettiği bir gebelikte son dört haftaya kadar cinsel yaşam konusunda herhangi bir kısıtlama gerekmez” dedi.

Medical Park Samsun Hastanesi Kadın Doğum Uzmanlarından Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah, “gebelikte cinsel yaşam” hakkında bilgi verdi. Dr. Sabah, “Aslında her şeyin normal seyrettiği bir gebelikte son dört haftaya kadar bu konuda herhangi bir kısıtlama gerekmez. Ancak hamileliğin son döneminde semen yani meni içinde bulunan prostoglandin denen kimyasal maddelerin, rahim kasılmalarına ve erken doğumun başlamasına neden olmasından dolayı ilişki önerilmez. Gebelik, anne adayında fiziksel ve ruhsal birtakım değişiklikler meydana getirmektedir. Buna bağlı olarak libidoda(cinsel istek) gebeliğin farklı dönemlerinde farklı değişiklikler meydana gelir. Örneğin ilk üç aylık dönemde bulantı-kusma yorgunluk, uyku hali, meme hassasiyeti gibi fizyolojik nedenler ve anne rolünün getireceği sorumluluk yüküyle anne adayında libido azlığı görülebilir” diye konuştu.

Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah, “İkinci üç aylık periyotta ise gebeliğin fiziksel değişikliklerine adapte olunduğundan ve ilk trimesterdeki şikayetler oldukça azaldığından cinsel yaşama konsantrasyon ve istek artar. Ayrıca tüm gebelik dönemlerinde genital sisteme olan kan akımı artışı, anne adayının orgazmı daha yoğun yaşamasına neden olmaktadır. Bu kanlanma artışı aynı zamanda genital bölgedeki salgı bezlerini de güçlendirdiğinden ilişkiye hazırlık döneminde buranın nemlenmesi de daha kolay olacaktır. Cinsel ilişki sırasında ve özellikle orgazm oluştuğunda rahimde kısa süreli kasılmalar oluşur. Bu kasılmalar ilk gebelik haftalarında hissedilmezken ikinci trimesterden itibaren hissedilebilir. Bu kasılmalar sırasında bebek hareketleri geçici olarak azalır ve anne adayı için endişe verici olabilir. Kasılmalar bittikten sonra bebek hareketleri artarak devam eder” şeklinde konuştu.

Medical Park Samsun Hastanesi Kadın Doğum Uzmanlarından Opr. Dr. Naziye Gürkan Sabah, şöyle devam etti: “Gebeliğin son üç aylık döneminde artık rahim büyümüş; yorgunluk, uykusuzluk, mide problemleri, yalancı doğum kasılmaları, bacak krampları, memelerden süt gelmesi gibi bulgular ortaya çıkmıştır. Bu tablo yine anne adayının cinselliği ikinci plana itmesine yol açar. Ayrıca doğumun yaklaşmasına bağlı anne adayında korku ve tedirginlik ileri boyuttadır. Bu da psikolojik olarak cinsel yaşama konsantrasyonu azaltabilir.”

SAKINCA OLUŞTURACAĞI DURUMLAR

Hamilelikte cinsel ilişkinin sakınca oluşturacağı durumlar hakkında bilgi veren Opr. Dr. Sabah, şu bilgileri verdi: “Önceki gebeliğinde tekrarlayan gebelik kaybı, erken doğum, rahim ağzı yetmezliği öyküsü bulunan veya şimdiki gebeliğinde düşük riski, erken doğu riski, suların erken gelmesi, vajinal kanaması olan, genital enfeksiyon geçiren ve çoğul gebeliği olan anne adayları gebeliklerinde cinsel ilişkiden kaçınmalıdırlar. Orgazm olmanın rahimde kasılma meydana getirmesinden dolayı özellikle son gebelik haftasında kaçınılması uygun olur. Prezervatif kullanım gerekliliği özelikle cinsel yolla bulaşan hastalık varlığında önemlidir. Doğum sonrası löşi denen kanlı akıntının devam ettiği 6 haftalık süre boyunca enfeksiyon riski nedeniyle ilişkiye girmekten kaçınılmalıdır. Normal doğum yapan annenin epizyotomi (bebeğin çıkımı sırasında kesilen bölge) yerine ya da ameliyat yerine zarar verme korkusu ve bu bölgelerde duyulan ağrı annenin gebelik esnasında aldığı kilolar nedeniyle vücut imajını kötü olarak algılaması, libidosunda azalmaya neden olabilir. Ayrıca bebeğin ağlaması ve emzirme ihtiyacı ve uykusuz geceler ilişkiye konsantrasyonu azaltacaktır. Genel olarak lohusalık döneminin ardından gebeliğin tüm etkileri bitmiş olacağından cinsel hayata kalındığı yerden devam edilebilir.”