'Kastamonu'yu haramzadelere teslim etmeyeceğiz'

MHP Belediye Başkan adayı Yüksel Aydın saha çalışmalarını sürdürüyor.

Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu Belediye Başkan adayı Yüksel Aydın, seçim çalışmaları kapsamında gerçekleştirdiği ziyaretlerde AK Parti adayı Tahsin Babaş ile CHP Adayı Hasan Baltacı’yı eleştirdi.

İki adayın da geçmişinin şaibelerle dolu olduğunu kaydeden Aydın, Kastamonu gibi aziz bir şehrin kendi ikballerinden ve kendi keselerinden başka kimseyi düşünmeyen iki adaya da teslim edilemeyeceğini vurguladı.

Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu Belediye Başkan adayı Yüksel Aydın, 31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde çalışmalarını yoğun tempoda sürdürüyor.

Gündüz esnaf ve vatandaş ziyaretleri, iftar sonrası ise mahalle ziyaretleri gerçekleştiren Yüksel Aydın, her katıldığı ortamda yoğun ilgiyle karşılaşıyor.

Özellikle gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Aydın, ilk oyunu 31 Mart’ta kullanacak olan gençlerin büyük desteğini kazandı.

Gençlerin Kastamonu’nun güçlü yarınlarının oluşturulmasında mihenk taşı olduğuna dikkat çeken Aydın, bu şehirde gençlerin hayallerinin çalınmasına asla müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi.

‘Sıkılmadık el, girilmedik hane bırakmayacağız’ sloganı ile Kastamonu’yu karış karış gezen Yüksel Aydın, ziyaretlerinde Kastamonu’ya dair projelerinden bahsetti.

Vatandaşların her sorusuna içtenlikle cevap veren Aydın, olağanüstü şartlar dolayısıyla yetersiz kalan hizmetlerden ötürü ise vatandaşlardan özür diledi.

Özellikle geçmiş döneme ilişkin çok fazla şikayet alan Aydın, kronikleşen bir çok sorunu bu dönemde çözmeye çalıştıklarını, ekonomik şartların getirdiği olumsuzluklar nedeniyle bazı noktalarda eksik kaldıklarını ancak yeni dönemde eksikliklerin hızla tamamlanacağının sözünü verdi.

2019 yılında belediyeyi devraldıklarında çok fazla sorunla karşılaştıklarını, sorunları çözme noktasında büyük mesafe kat ettiklerini kaydeden Aydın, "Her gittiğim ortamda vatandaşlarımız geçmiş dönemde yapılan yanlışların hesabını doğal olarak bize soruyor. Öyle çarpık ve kötü bir yönetim düzeni oluşturulmuş ki hizmet haricinde her şey yapılmış. Birçok mahallede aynı sorunlarla karşı karşıya kaldık. 2019 yılında belediyeyi devraldığımızda adeta enkaz devraldık. Bütçenin 3’te 2’si ilk 3 ayda bitirilmiş, esnafa milyonlarca liralık borç yapılmış, yapılmayan işler yapılmış gibi gösterilmiş, mahallelerin altyapıları çökmüş, vatandaşlarla belediye karşı karşıya gelmiş. Sorunlar saymakla bitmiyor. Bizim ilk yapmaya çalıştığımız şey enkazı kaldırmaya çalışmak oldu. Birçok sorunu çözmeye gayret ettik. Esnaflardan alınan hizmetlerin ödenmeyen paralarını bile biz ödedik. Tam bir ekonomik buhran yaşadık. Tam rahatlayacağız derken dünyanın başına bela olan pandemi kendini gösterdi. Ardından sel felaketi, dünyayı saran ekonomik buhran ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi. Hepsi arka arkaya geldi. Ama biz hiçbir zaman bu bahanelerin arkasına sığınmadık. Elimizden geldiği, gücümüzün yettiği ölçüde hizmetlerimizi yapmaya çalıştık. Kastamonu’yu hizmetten mahrum bırakmadık. Şimdi sözüm ona bizi ihanetle suçlayanların yaptıkları yüzünden toparlanmamız zor oldu. Bize çeşitli iftiralar atanlar keşke önce aynaya baksalar da kendi yaptıklarını bir görseler. İşte biz bu sebeplerden ötürü istediğimiz gibi yetemedik. Ama Allah izin verirse yeni dönemde eksikliklerimizi tamamlayacağız." dedi.

AK Parti adayı Tahsin Babaş ile CHP adayı Hasan Baltacı’yı eleştiren Aydın, iki adayın da geçmişinin şaibelerle dolu olduğunun altını çizdi.

Tahsin Babaş’ın rant peşinde koşmaktan, 3-5 çıkar sahibi iş adamını doyurmaktan öteye gidemediğini savunan Aydın, "Gittiğim her ortamda söyledim ve söylemeye de devam edeceğim. Bu aziz şehre en büyük kötülüğü ve ihaneti yapan kendisidir. Kendisinin belediyeci olduğunu iddia eden arkadaş halka hizmet etme dışında her konuda maşallah çok marifetli. Keşke yediğin ve yedirdiğin bal kaymak kadar bu şehre, aziz hemşehrilerimize hizmet etseydin. Tosya yolunun, Kuzeykent’in, Candaroğulları’nın müsebbibi sensin. O mahallelerimize bir gitsen de halkımızın çığlıklarına bir kulak versen. Senin yanlışların yüzünden vatandaşlarımız isyan ediyor. Sanki bunları sen yapmamışsın gibi bizi ihanetle suçluyorsun. Senin nasıl bir zihniyete sahip olduğunu herkes çok iyi biliyor. Eline bir tablet almışsın sanki bu sorunların sorumlusu sen değilmişsin gibi çözüm vaat ediyorsun. Sen de çık bir özür dile. Ey halkım yaşadığınız sorunların baş sorumlusu benim de. Koltuğa oturduğumda güç zehirlenmesini yaşadım, koltuğun ağırlığını kaldıramadım. Sizlere hizmet edemedim, kendimi ve çevremi düşündüm de. Bunları söyler misin, elbette söylemezsin. Çünkü senin yüzün kızarmıyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza dahi yalan söyleyen birisinin yüzü nasıl kızarsın? Keşke hasbelkader kazandığın belediyemizde hırsına yenik düşseydin, milletin cevabının çok sert olacağını hesap etseydin, işte o zaman ne Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Tosya yolunda yaşayan vatandaşlarımız çile çekerdi, ne Kuzeykent Mahallemizde yaşayanlar. Kendi yaptığının bedelini kendin öde. Bırak belediyeciliği biz yaparız. Sen yeter ki bu aziz Kastamonu’muzun üzerinden artık elini çek." diye konuştu.

CHP adayı Hasan Baltacı’ya da yüklenen Aydın, Baltacı ve ekibinin zihniyetinin kirli olduğunu söyledi.

Bozkurt afeti döneminde gönderilen yardımları hangi amaçla kullandıkları yönünde sorduğu sorulara cevap veremeyecek kadar acziyet içerisinde olduklarını belirten Aydın, "Daha afet döneminde halkımıza gönderilen yardımları kendi amaçları doğrultusunda kullanan, kullandığına yönelik her gün yeni görüntülerin ortaya çıktığı ortamda bunlar şeffaflıktan, haktan ve hukuktan bahsediyorlar. Siz önce çıkın Kastamonu kamuoyundan özür dileyin. Özür dilemek de bir erdemdir. Geçmişi şaibelerle dolu bir kişinin de Kastamonu’ya verebileceği hiçbir şey yoktur. Elde mikrofon gezmekle olmaz bu işler. Söylediklerimde bir yalan varsa eğer çıkar şikayetçi olursun. Söyleyecek sözün olmadığı için lafı evirip çevirmekte üstüne yok." şeklinde konuştu.

Her iki adayın da geçmişlerinin belli olduğunu ifade eden Aydın, Kastamonu gibi geçmişi kahramanlıklarla dolu aziz bir şehrin sicili bozuk iki adaya teslim edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.