Ölümsüz aşk (193♾️)

Konuk yazarımız Sertap Başesgioğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne ilişkin 'Ölümsüz aşk (193♾️)' isimli makalesini yayımladı.

  • 3234
Ölümsüz aşk (193♾️)

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne ilişkin 'Ölümsüz aşk (193♾️)' isimli makaleyi yazan Kastamonulu hemşehrimiz, Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü mezunu konuk yazarımız Sertap Başesgioğlu, makalesinde şu ifadelere yer verdi:

"Ölümsüz Aşk (193♾️)

Gazi Mustafa Kemal’e saygı, sevgi, minnet ve özlemle…

Bir ölüm ancak bu kadar ölümsüz olabilirdi.

Bugün 10 Kasım. Tam seksen beş yıl önce Türk siyasi tarihi için 1938 yılı ülkeyi derinden etkileyen bir kayba şahit olmuştur. Türk asker, devlet adamı, Türk Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrıldığı bu tarih dünyayı etkileyen bir olaydır. Parçalanmış bir milleti ayağa kaldırarak bağımsızlığımızı cumhuriyet ile taçlandıran Mustafa Kemal, Türk basınında 'Babamızı kaybettik, büyük millet matemimiz, bir güneş söndü' manşet başlıklarıyla yer alırken dış basında da şu ifadelerle yer almıştır:

Avusturya: Türk halkı, kurtarıcısını ve babasını kaybetti.

Danimarka: Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.

ABD: Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.

İsviçre: Atatürk bir medeniyet kaynağıydı.

O büyük insan yalnız Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti için değil bütün milletler için de büyük bir önderdi. İtalyan radyosu 1938 yılındaki yayınında Atatürk’ün fiziken aramızdan ayrılışını 'Sezer, İskender, Napolyon! Ayağa kalkınız. Büyüğünüz geliyor. Mustafa Kemal Atatürk' şekilde duyurmuştur.

Tarif edilemez bu büyük acı, emsali görülmemiş liderin tüm dünyada yankı uyandırmasıyla ölümsüzlüğün bir kanıtı olmuştur. Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet eden, ileriye taşıyan, milletinin refahı için ömrünü adayan, tarihin seyrini değiştiren tek devlet adamı Atatürk, aynı zamanda saygı ve hayranlık duyulan da tek liderdir.

Atatürk modern Türkiye’nin temellerini atmıştır. Akılcılığı savunmuş, tıpta, bilimde, eğitimde yaptığı çalışmalarla ilerlememizi sağlamıştır. Vatan toprağının her karışına sahip çıkmıştır ve tek bir ağaç dalının kesilmesine bile müsaade etmemiş üç günde köşkü dört metre seksen santim kaydırtmıştır. Zamansız stilin öncüsü olarak 25 Ağustos 1925 yılında Kastamonu’da şapka ve kıyafet devrimini başlatarak halka nerde nasıl ne giyilmesi gerektiğini ince ince işlemiştir. Öğrenmeye açık, vizyon sahibi bir lider olan Mustafa Kemal, milletine en yüksek insanlığı layık görerek her şeyi özenle tasarlamıştır.

Cumhuriyeti ilan ederek egemenliğin halkta olduğu devlet yönetimini resmen kabul etmiş ve cumhuriyetçilik ilkesini, vatana olan sevdası ile milliyetçilik ilkesini, halkın halk tarafından halk için kendi iradesinin varlığını göstermek adına halkçılık ilkesini, özel yaşama saygı duyduğundan dolayı din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak için laiklik ilkesini, çağdaş ve modern bir millet olarak ekonominin güçlenmesini sağlamak adına devletçilik ilkesini, seçkin bir halk olmak ve seçkin bir halk olarak kalmak için ise inkılapçılık ilkesini kurmuş, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletine kazandırmıştır.

Mustafa Kemal öyle büyük bir liderdi ki hiçbir zaman ulusal egemenlikten taviz vermemiş ve ulusal birliğin oluşması için çalışmalar yaparak katkı sağlamıştır.

Norveç’te bile gençlere 'Git, Atatürk gibi düşün' dedikleri şu dünyada, Atatürk’ü anlatmaya ne kelimeler yeter ne de unutturmaya kimsenin gücü. Attığımız her adım sen, vatan sen, bayrak sen, toprak sen, tarih sen, cumhuriyet senken seni sevmemek, sana saygı duymamak büyük bir hastalıktan başka bir şey olamaz.

Bugün her ne kadar kalbimizin derinden acıdığı bir gün olsa da şunu unutmamak gerekir ki mateme yer vermek değil dimdik ayakta durmalıyız ve ne kadar şanslı olduğumuz için şükretmeliyiz. Ulu Önder Mustafa Kemal 'Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' diyerek aslında Türk milletine çok şey kazandırmıştır.

Şanlı Türk bayrağımız dalgalanıyorsa, bir toprağım ve dilim var, özgürce yaşıyoruz diyebiliyorsak bu Atatürk sayesindedir. Bize miras bıraktığı her şey için ona borçluyuz. Atatürk’ü fikirleriyle, açtığı yolda ilerleyerek, düşüncelerini benimseyerek ilelebet yaşatacağız.

İşte bugün dokuzu beş geçe içimizi titreten siren sesi ile durduğumuz saygı duruşu seni her geçen gün daha da çok özlediğimizi derinden hissettiriyor.

Bugünkü varlığımızı sana borçluyuz.

Nur içinde yat Büyük Atatürk."