'Ortaya çıkan tablo vurgun tablosudur'

Hamza Kürşat Ayvatoğlu'yla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da konuştu.

  • 3140
'Ortaya çıkan tablo vurgun tablosudur'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Lüks bir araçta uyuşturucu madde kullanırken çekilmiş video görüntüsünün kamuoyuna yansımasıyla Türkiye genelinde ve Kastamonu’da gündem olan Kastamonu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler eski müdürü aynı zamanda AKP Genel Merkezi eski büro personeli Hamza Kürşat Ayvatoğlu’yla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da konuştu.

CHP Grup Toplantısı’nda bu konuya değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin ilk günden bu yana hep değerler üzerinden siyasi propaganda yürüttüğüne dikkat çekti ve “ortaya çıkan tablo bizim değerlerimizle barışık bir tablo değildir. Bu bir vurgun tablosudur” ifadelerini kullandı.

“KASTAMONULULARIN BENİM BAŞIMIN ÜZERİNDE YERİ VARDIR”

Kastamonuluların tabloluyu çok iyi bildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu; “Bütün Kastamonuluların benim başımın üzerinde yeri vardır. Milli kurtuluş savaşında Kastamonu’nun ne yaptığını çok iyi biliyorum. Orada verilen mücadeleyi de biliyorum. Kuvay-i Milli’ye silahların nasıl geldiğini ve nasıl yönlendirildiğini de çok iyi biliyorum. Dolayısıyla Kastamonu’yu tümüyle bunun dışında tutuyoruz. Ama iktidar hep değerlerden söz ediyor. Hangi değerler? Bizim tarihimizde böyle bir değer var mı? Balık baştan kokar demişler. Baştan da kokuyor zaten” dedi.

“KİMİ ÖRNEK ALIYOR SARAY’I ÖRNEK ALIYOR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi;

“Zevki sefa içinde olan AK Partili gençler var. Dünyadan habersiz bunlar. Altlarında lüks arabalar var. Her türlü imkan var. Vurgun deseniz, yolsuzluk deseniz gırla gidiyor. Ee bende yapayım diyor. Ne kadar çok çalarsan itibarın o kadar artıyor. Hırsızdan büyükelçi yaptığınıza göre, bende malı götürürsem ben de yükselirim diyor. Malı götürüyor ve yükseliyor. Kokain, şeker falan bunlardan söz etmek istemiyorum. Allah şifalar versin. İnşallah sağlığına kavuşur. Ama ortaya çıkan tablo bizim değerlerimizle barışık bir tablo değildir. Ortaya çıkan tablo vurgun tablosudur. Tepeden tırnağa bir vurgun tablosudur. Daha önce de AK Parti Gençlik Kolları Başkanı vardı Şanlıurfa’da. Jakuzide eğlenirken. Ne diyordu, ‘Lan fakirler beni rahatsız etmeyin tamam mı biraz keyif ediyorum’ diyordu. Düşünceye bakın. Vatan sevgisi var mı burada? İnsan sevgisi var mı burada? Kul hakkını korumak var mı burada? Kimin isteği üzerine yapıyor bunları Saray’ın isteği üzerine. Kimi örnek alıyor Saray’ı örnek alıyor. AK Parti Genel Merkez’de büro personeli. Kastamonu’dan geliyor. Tüm Kastamonulular tabloluyu çok iyi biliyor. Bütün Kastamonulular’ın benim başımın üzerinde yeri vardır. Milli kurtuluş savaşında Kastamonu’nun ne yaptığını çok iyi biliyorum. Orada verilen mücadeleyi de biliyorum. Kuvay-i Milli’ye silahların nasıl geldiğini ve nasıl yönlendirildiğini de çok iyi biliyorum. Dolayısıyla Kastamonu’yu tümüyle bunun dışında tutuyoruz. Bir kişi kalkıp lüks arabalar ve şaşa içinde yaşıyor. Ve bir büro personeli. Kimse görmüyor mu bunu, bu yaşam nereden geliyor böyle. Görmüyor çünkü herkes aynı durumda. Herkes aynı pozisyonda. Değerlerden söz ediyorlar. Hangi değerler? Bizim tarihimizde böyle bir değer var mı? Balık baştan kokar demişler. Baştan da kokuyor zaten. Rüşvetçiyi büyükelçi yaptığınız andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarını sıfırlıyorsunuz. Bu da ortaya çıkmasaydı öyle gidecekti. Bunu da bi yere büyükelçi tayin ederlerdi. Yetkileri var. Üstelik Washington’a büyükelçi atasınlar.

SİZDEN ÇALINAN HER ŞEYİ SİZE İADE EDECEĞİM

Ülke açlıktan kırılıyor. Yoksulluktan kırılıyor. Binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Bu lüks bu şatafat nedir. Bütün gençlere sesleniyorum. Sizler hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem bugünü hem de yarınısınız. Bütün gençlerle gurur ve onur duyuyoruz. Ahlaklı gençlerle, ülkesini seven gençlerle. Öyle bir tablo inşa ettiler ki gençler neredeyse geleceklerini yurt dışında arayacaklar. Bunun hesabını soracağız. Sormak zorundayız. Bu çocuğu bu hale kim getirdi, kimler getirdi, kimler görmedi? Hesabını sormak zorundayız. Bütün gençlere şunu söylüyorum. Sizden çalınan her şeyi size iade edeceğim. Telafi edeceğim. Bu rezaleti telafi edeceğim. Hakkınızı teslim edeceğim.”