Fatih KÖSE

TEK ADAM!

Fatih KÖSE

  • 861

İlkokulda TEK sınıf başkanı seçerdik.

Bâzen yardımcıları da olurdu.

Çocuk aklımızla hiç “Neden 2 ya da 3 başkan olmuyor?" diye bir soru sormazdık.

Mahallelerde TEK Muhtar seçiyoruz. Âzâlarını da seçiyoruz.

Aklımıza hiç 2-3 Muhtar olsun diye bir soru gelmedi şimdiye kadar.

Orkestra Şefi, İmam, Aile Reisi, Meclis Başkanı, Konusu ile ilgili Bakan, Okul Müdürü, Parti Genel Başkanı, STK, Oda Başkanı, Dekan, Rektör, Belediye Başkanı,Kaymakam,Vâli hep TEK kişidir.

Kimse " Bu iş antidemokratiktir, diktatörlüktür, her yere 2-3 başkan seçelim” demez.

Üç ERK’ten bahsediyoruz. YASAMA - YÜRÜTME - YARGI

YASAMA ’nın başında Meclis Başkanı var TEK kişi,

YARGI Organlarının başında TEK Kişi var AYM Başkanı, HSYK Başkanı

Yürütmenin başında çift başlılık var.

Her ne kadar kâğıt üstünde Başbakan Yürütmenin başı olsa da , atayacağı Bakanları, Bakan Yardımcılarını, bir çok önemli kararı Cumhurbaşkanına onaylatmak zorunda.

Mevcut 1961 ve1982 Darbe Anayasaları, Cumhurbaşkanını sembolik ve temsili bir makam olmaktan çıkarmış.

Âdeta “ Bu halk neyi seçeceğini bilemez, seçtikleri adamlar bu ülkeyi bizim istediğimiz gibi yönetemez, halk seçsin, meclis oluşsun ama biz Cumhurbaşkanı makamı ile direksiyona oturalım” demişler.

Ah bu akılsız, izânsız, ferâsetsiz, göbeğini kaşıyan, cahil cühela halk!!

Alabildiğince yetkili, alabildiğince sorumsuz bir Cumhurbaşkanı tanımlanmış.

Bu çift başlılık Cumhuriyet tarihimiz boyunca çatışmalar, kavgalar, krizler, kaoslar ve ardından darbeler üretti.

Atatürk -İnönü
Evren-Özal
Özal - Yıldirim Akbulut
Özal- Mesut Yılmaz
Özal- Demirel
Demirel-Erbakan
Demirel -Tansu Çiller
Sezer-Ecevit
Sezer-Erdoğan çekişme ve kavgaları için çok bedeller ödendi.

Türkiye’nin içinde bulunduğu ateş çemberinde çevresindeki tehditlerle boğuşurken yeniden 7 Haziran sonrasını yaşama lüksü yok.

Taht kavgası yapacak, hükümet kurmak için 6 ay uğraşacak gücü, zamanı yok.

Tek Adam! Tek Adam! Tek Adam! diye lafı diktatörlüğe getiriyorlar.

Sanki Yasama ve Yargı’dan yetkileri alınıp ta Yürütmeye veriliyor gibi bir algı oluşturuluyor.

Bu üç ERK in başına TEK adam getirilmiyor.

Ya ne yapılıyor?

İlkokulda sınıf başkanı TEK ADAM’sa Yürütmenin başında da TEK ADAM olsun deniyor.

Aksini delillerle ortaya koy deyince cevap alamıyorsunuz!

Her yerde, her işin başında TEK ADAM varken Yürütmenin başında kaç adam istiyorsunuz?

Neden?

Halka bunu anlatın lütfen.


Kaç adam olsun? 3,5,7 ?!

Yorumlar 10
Ydyd 28 Nisan 2017 00:15

Arkadaş yalama yıkamayı birak parlementer sistemin uygulandigi ulkelere bak

Emin EĞRİ 15 Mart 2017 23:45

Sizin Anayasa maddelerinizi bu örneklerle savunup ülke için faydalı diyorsanız,ne yazık ki bu ülkede eğitimin boş olduğunu göstermektedir.5.madde den bir örnek'':......bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; ...; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,....''...görüşmek ve kabul etmek emri veriyor. Kabul etmeme şansı yok! Ayrıca milletler arası andlaşmaları onaylanmasını uygun bulacak,aksi yok....Böyle maddeler mi olur? saçmalık diz boyu. Çok kötü metin yazımı. Fatih Köse, sen en iyisi mi bildiğin konularda yaz. Aklını kiraya verme,kendin düşün kendin karar ver. Bu memleket meselesi, birilerinin meselesi değil.

Tek Adam 14 Mart 2017 23:39

Merhaba Fatih Bey , Daha önce gelişen bazı olaylarda, en son ise Darbe girşiminin ardından "kandırıldık" diyen bir tek adam, gerçekten tek adam olduğunda tekrar kandırılırsa neler olacak acaba? Çoklu karar alma sistemleri, bir insanın hata yapabileceği kurgusu üzerinedir. Hepimiz insansak ve iman ediyorsak eksiklerimiz hatalarımız olduğunu bilir , danışır , toplantılar yapar öyle karar alırız. Ben tek adamım sistemi ile kararlar almayız. heleki sürekli kandırılıyorsak , bu ülke tek adama emanet edilmez. Siz buyrun ailenizde tek adam olarak yönetime devam edin , ya da ilkokulda tek adam sistemini destekleyin fakat mevzu, binlerce şehit kanı ile yıkanmış kutsal Ülkemiz ise, tek adam gelecek için aydınlık bir yol değildir.

Mehmet 04 Mart 2017 14:51

Fatih bey; bizim ilkokulda sınıf başkanımız OHAL ilan edemiyordu, HSYK'ya üye atayamıyordu, Anayasa Mahkemesi'ne üye atayamıyordu, bütçe yapamıyordu, bakanları seçemiyordu vs uzar gider. Yaptığı sadece sınıfı susturmaktı, eğer ülkemiz bir sınıf ise ve susması gerekiyorsa biz de TEK ADAM'a olur diyelim, Daha ciddi ve maddeleri irdeleyen tarafsız bir yazınızı bekliyoruz.

SORUMLU VATANDAŞ 04 Mart 2017 14:09

MADDE 146 değişiklik: anayasa mahkemesi'nin üye sayısının, "askerî yargıtay" ve "askerî yüksek idare mahkemesi"nin kaldırılması ve buralardan anayasa mahkemesi'ne üye seçimine son verilmesi neticesinde, 17'den 15'e indirilmesi değerlendirme: bu bağlamda, üye sayısı 15' düşürülen yüksek mahkeme'nin; • 3 üyesi, cumhurbaşkanının iktidar partisi genel başkanı olarak kontrol ettiği meclis tarafından seçilmekte, • 3 üyesi, üyelerini cumhurbaşkanının belirlediği yök tarafından önerilmekte ve cumhurbaşkanı tarafından seçilmekte, • 4 üyesi, belli kategori isimleri arasından doğrudan cumhurbaşkanınca seçilmekte. • kalan 5 üye de yargıtay ve danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından yine cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir. özetle, anayasa mahkemesi'nin neredeyse tüm üyeleri bir şekilde cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve atanmış olmaktadır.

SORUMLU VATANDAŞ 04 Mart 2017 14:08

MADDE 159 HSYK YAPISI 12 üyeden oluşan kurul'un 5 üyesinin cumhurbaşkanı tarafından atanması öngörülmektedir. kurul'un başkanlığını yapacak "adalet bakanı"nın da zaten cumhurbaşkanı tarafından atanan bir kişi olduğu düşünüldüğünde, kurul'un toplam 12 üyesinin 6'sı cumhurbaşkanınca bizzat belirlenmiş olacaktır. bu atamaları yapan kişinin sıfatı "cumhurbaşkanı" olmasına karşılık, önerilen değişiklik uyarınca bu kişinin aynı zamanda "iktidar partisi genel başkanı" olmasının kuvvetle muhtemel olduğudur.. nitekim teklife göre kurul'un kalan 5 üyesi de türkiye büyük millet meclisi tarafından atanacak olup; cumhurbaşkanı'nın genel başkanı olduğu siyasî parti'nin çoğunlukta olacağı bir meclis kompozisyonundan hangi eğilimdeki üyelerin geleceğini öngörmek güç değildir. hâkimler savcılar (yüksek) kurulu'nun (ve anayasa mahkemesi'nin) neredeyse tüm üyelerinin fiilen bir tek seçici tarafından, şekillendirilmesi söz konusu olacaktır.

SORUMLU VATANDAŞ 04 Mart 2017 14:01

madde 146 değişiklik: anayasa mahkemesi'nin üye sayısının, "askerî yargıtay" ve "askerî yüksek idare mahkemesi"nin kaldırılması ve buralardan anayasa mahkemesi'ne üye seçimine son verilmesi neticesinde, 17'den 15'e indirilmesi değerlendirme: bu bağlamda, üye sayısı 15' düşürülen yüksek mahkeme'nin; • 3 üyesi, cumhurbaşkanının iktidar partisi genel başkanı olarak kontrol ettiği meclis tarafından seçilmekte, • 3 üyesi, üyelerini cumhurbaşkanının belirlediği yök tarafından önerilmekte ve cumhurbaşkanı tarafından seçilmekte, • 4 üyesi, belli kategori isimleri arasından doğrudan cumhurbaşkanınca seçilmekte. • kalan 5 üye de yargıtay ve danıştay'ın gösterdiği adaylar arasından yine cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir. özetle, anayasa mahkemesi'nin neredeyse tüm üyeleri bir şekilde cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve atanmış olmaktadır.

SORUMLU VATANDAŞ 04 Mart 2017 14:01

madde 119 değişiklik: olağanüstü hal ilân yetkisi "cumhurbaşkanı başkanlığı'ndaki bakanlar kurulu"ndan alınarak, cumhurbaşkanı'na bırakılmaktadır. değerlendirme: teklif metninde bu yetkinin yalnızca cumhurbaşkanı'na bırakılması, toplum ve devlet hayatına ilişkin ciddî tehditlerin ortaya çıktığı bu en ciddi anlarda, alınması gereken tedbirler konusunda yürütme organı içinde asgari bir tartışma ve kolektif karar alma imkânı dahi ortadan kaldırılmış olmaktadır.

SORUMLU VATANDAŞ 04 Mart 2017 13:58

Madde 106 değişiklik: cumhurbaşkanı'nın "seçildikten sonra bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabileceği" öngörülmektedir. ilaveten, cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde veya CB'nın hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde de, "cumhurbaşkanı yardımcısı cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır" hükmü getirilmektedir. değerlendirme: teklif kapsamında bu göreve kaç kişinin getirilebileceği ve bu kişilerin hangi niteliklere sahip olacakları konusu, tümüyle cumhurbaşkanı'nın iradesine terk edilmiş olup; bu kararların denetimi de hiçbir şekilde mümkün bulunmamaktadır. bu kişi(ler) cumhurbaşkanlığı'na vekâlet edecekleri süre boyunca cumhurbaşkanı'na verilmesi önerilen her türlü yürütme ve yasama yetkilerini bizzat kullanabileceklerdir. mevcut anayasa uyarınca, cumhurbaşkanlığı makamına vekâlet ihtiyacı ortaya çıktığında, bu görev TBMM başkanındır ve seçilmiş kişidir.

SORUMLU VATANDAŞ 04 Mart 2017 13:53

Sayın Köse; öncelikle ilkokulda sınıf başkanı seçmiyoruz, örnekleme yaparken daha ciddi yaklaşım toplumsal sorumluluğun bir gereği olduğunu unutmayalım. Anayasa değişikliği maddelerine baktığımızda; madde 87 değişiklik: bakanlar kurulunu ve bakanları denetlemek" görev ve yetkisinin, TBMM'nin görev ve yetkileri arasından çıkarılması değerlendirme: bu durum, teklifin kabulü halinde, artık türkiye'de yasama organı'nın yürütme organı üzerinde anayasal araçlar yoluyla herhangi bir siyasî denetim sahibi olamayacağı anlamına gelmektedir. madde 104 değişiklik: cumhurbaşkanı'nın yürütme yetkisine ilişkin konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabileceği öngörülmekte ve bu kararnamelere ilişkin çeşitli esaslara yer verilmektedir. değerlendirme: bu düzenlemenin, cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki rolünü aşırı ölçüde güçlendiren ve türkiye büyük millet meclisi'ni rolünü aşırı ölçüde sınırlayan bir düzenleme olduğu açıktır. DEVAMI İKİNCİ YORUMDA...

Yazarın Diğer Yazıları