Adem AŞIKOĞLU

KASTAMONU DEĞERLERİ 3: BENLİ( Muhyiddin Efendi) SULTAN

Adem AŞIKOĞLU

  • 376

XVI. yüzyılın büyük velilerinden, asıl adı Mehmed Muhyiddin olan Benli Sultan Hazretleri, Ilgaz dağlarının eteğindeki Ahlat (halk arasındaki adı Tekke Köyü) Köyü’ndeki muhteşem Külliye içindeki türbesinde yatmaktadır. Yanağındaki bene nispetle Benli Muhyiddin Efendi, Benli Sultan olarak tanınmıştır.

Doğduğu yer olarak Merkez Ahlat köyü kabul edilmekle beraber, Tosya veya Sivas taraflarından buraya geldiği de rivayetler arasındadır.

16. asır, Kastamonu’su hakikaten mânâ sultanlarının tahtı olmuştur. Anadolu’nun dört direğinden biri olan Şaban-ı Velî hazretleri de bu Benli Sultanla muasırdı ve bu iki kutup devamlı görüşürlerdi.

1500’lü yılların başında doğan Benli Sultan, zirvesinde bir nebînin de yattığı rivayetleri olan Hâcet Tepesini gören Ahlat köyünde irşada başlamıştır. Fakat ünü ve irşadı bütün Kastamonu’yu ve Anadolu’yu içine alan geniş bir mana halkasını kaplamıştır. Kanunî döneminin meşhur vaizlerinden Muharrem Efendi gibi çok erlerin mürşidi olmuştur.

Halk arasında, zaviyenin inşası esnasında geyiklerin de kullanıldığına inanılır. Zaten kerametlerinden biri olarak vahşi hayvanlarla ünsiyet etmesi meşhurdur.

Asasını vurarak çıkardığına inanılan Külliye içindeki “Asa Suyu” birçok hastalığa şifa olarak bilinir. Hatta köydeki şahitlerin de hatıralarından öğrenilebileceği gibi, temiz olmayan insanlar bu sudan içmek veya yıkanmak için istifade etmek istediklerinde suyun kesildiği anlatılmaktadır. Suyun bulunduğu yerde mütevazı bir hamam da mevcuttur.

Asa Suyu yakınında ve Külliyenin aşağısında bulunan büyük bir ağacın kovuğunda uzun süre inziva halinde yaşayan Benli Sultan Hz. Suyu da bu esnada çıkarmış, diye bilinir. Bu ağaç yakın zamanlara kadar mevcuttu ve üzerinde ağacın zirvesine yakın bir kısma kadar da at izlerine benzer izler mevcuttu. Yine halkın inanışına göre Muhyiddin Efendi, atını bu ağaca sürmüş ve bu izler de bundan dolayı meydana gelmiştir.

Benli Sultan’nın zâviyesini bina etmekte de sıra dışı bir yol izlediği anlatılır. Sultan Hz. Hâcet Tepesi’ne çıkmış ve oradan attığı büyükçe bir taşın (ki kaya da dense uygun olur) düştüğü bu yeri seçmiştir. Gerçekten, harika manzarası ve muazzam manevî havasıyla bu rivayete hak verdirir bir mahiyettedir burası.

Muhyiddin Efendi’den Şakaik-i Nu’maniye adlı eserde şöyle bahsedilir:

 

Nâmus-u Ekber ve Tavûs-u Ahdar gibi mele-i A’lâda mekan bulur idi; erbâb-ı kulûb ve ashâb-ı mükâşefeden idi. Sırlara, hâfızalara ve gözlere vâkıf idi..” (Fâzıl Çiftçi-Kastamonu Tarihî Eserleri)

 

Benli Sultan Dergâhı bugün de memleketin hemen her tarafından feyiz arayan ziyaretçilerle dolup taşmaktadır.  Rabbimiz, bu zâtların cümlesinin makamlarını âlî eylesin ve bizi de şefaatlerinden nasiplenenlerden etsin.  Âmin!

KAYNAK: www.kastamonur.com/index.php 

Yazarın Diğer Yazıları