Ahmet İNANLI

Bayram üzerine...

Ahmet İNANLI

  • 679

Bayram üzeri “Özlediğimiz gelenek ve göreneklerimizi” sizlerle yeniden yaşamak istedim. 
Milli ve Dini bayramlar, toplumda yaşayanları birbirine yakınlaştırarak kenetlendirir. Sevgi ve saygı duygusundan uzak kimseler, katı yürekli olmanın yolunu tutmuşlar demektir. Bu duruma düşenler derhal bundan kurtuluş çarelerini şu Mübarek Ramazan Bayramı öncesi yakalamaya çalışsınlar.
Bayram günleri barış ve sevinç günleridir. 
Bu ayda mecburiyetlerin dışında bazı şeyler dinen yasaktır. 
Elbette bir arada yaşayan aile ve toplum fertleri arasında bazı anlaşmazlıklar, kişiler arasında sürtüşme ve tartışmalar çıkabilir. Ama tüm bazı olumsuz gelişmeleri; dargınlık safhasına vardırmamak gerekir. 
Bilhassa akraba ziyaretleri aradaki bağları kuvvetlendirmelidir.
Hz. Peygamberimiz müminlerin üç günden fazla dargın durmalarının uygun olmadığını belirterek şöyle buyurmuştur: 
“Akraba ve komşulara iyilik etmek ve onlarla iyi geçinmek Kuran-ı Kerim’in tavsiyesidir” 
Bayramlar; İnananlar üzerinde çok müspet tesirler meydana getirir. Dini şuur ve duygularını kuvvetlendirir. İnsanlara yeni bir heyecan ve çalışma zevki kazandırır. Bayramların, millî ve dinî duygular ile inanışların pekişmesiyle taze ve canlı tutulması fonksiyonunun yanında, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük önemi vardır.
Gerçekten dinî bayramlar; İnsanlar arasında kaynaşmanın, dostlukları ve ahbaplıkları ilerletmenin bir yolu olarak belli bir öneme sahip oldukları gibi, dini his ve şuurun sosyal hayatta tazelenmesinin de bir vesilesidir. 
Bayramlar; sosyal dayanışma ve barış şuurunun fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir. Dargınların kucaklaşması, aralarında kin, nefret bulunan kabile, aile ve şahısların, düşmanlık ve husumet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha yeniden kaynaşması, genellikle bayram günlerinde mümkün olmaktadır.
Bayram günleri, sevinç günleridir. 
Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü olmak tavsiye edilmiştir. Bayram günleri toplum şuurunu bütünleşir. Toplum fertlerini birbirleriyle seviştirip kaynaştırır. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hâle gelen insanları, bayramlar dinçleştirir ve çalışma azimlerini artırır. Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir. Birlik ve kardeşliğimiz güçlenir.
Orucunu tutamayan sağlığı müsaade etmeyen kardeşlerimizi dışlamamalıyız. Orucunu tutan ve tutamayan kardeşlerimizi de kucaklamalıyız. 
Birlik ve beraberlik içinde bayramımızı kutlamalıyız. 
Bayram sabahı camilerimizi dolduran Müslümanların hep birlikte ve içtenlikle Yüce Allah’a yönelmeleri, O’ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir önem taşır. 
Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen, aynı iman ve heyecanı taşıyan toplulukları, Yüce Allah’ın rahmeti kuşatır.
NİCE BAYRAMLARA ERİŞİLMESİ DİLEKLERİMLE

inajans

Yazarın Diğer Yazıları