Selahattin DEMİREL

Babalar Günü reklamında olmayanlar!

Selahattin DEMİREL

  • 717

Reklamlarda geçen “babalara layık” hediyelerden değil, çocuklardan konuşmalı baba deyince!

Babanın tarihi, çocuklarıyla yazılır ve torunlarla devam eder ama bir yandan da okunmaya başlanmıştır artık. Eğitim müfredatında yer verilmeyen bir tarihtir bu.

Büyüyüp anne-baba olmuş çocuklardır okuyucusu. Resmî tarihe muhalif babalar tarihinin yazım sürecinde kendi çocuklarıyla beraber görev alırlar ve hiç gocunmazlar bundan! “Evladım, sen de anne-baba olunca anlarsın!” sözü hep kulaklarındadır.

* * *

Babalar, ülkedeki ekonomik gidişatın somutlaşmış hâlidir. Enflasyon canavarının, kanını eme eme bitiremediği, devalüasyonun ezip geçemediği, çokça “elhamdülillah”la beraber küfrü dillerinde gezdiren sabır taşlarıdır.

Yüksek yapılı bir inşaattan boşluğa düşen ve ölüm raporunda kolay kolay “iş kazası” yazmayan, akşam haberlerinin konusudur babalar.

Haritada yerini bulamayacağınız bir dağ karakolundaki saldırıda şehit olmuştur bir tarihte ve ardında bıraktığı gözü yaşlı çocuklar, babalarının tarihini yazmaya devam etmiştir.

*

Yıllar önce eşini kaybetmiş dul bir kadındır babalar. Evlatlarına hem anne hem baba olan, soğuk kış gecelerinde sokakta çınlayan bir sarhoş narasıyla türlü düşüncelere dalan ve onca işine rağmen elinden örgüsü eksik olmayan…

Mütevazı apartman dairesinde yahut köy evindeki duvarda bir fotoğraf çerçevesidir babalar. Kimi siyah beyaz kimi renkli ve illaki yakışıklı, çoğunlukla da bıyıklı…

Virüs salgınıyla en büyük risk grubundadır babalar. Fabrikanın virüsle beraber dönen çarklarındaki tehlikedir. Kronik rahatsızlıklarıyla beraber ileri yaşta olmalarından ötürü her düşünüldüğünde “aman” dedirten...

*

Sokak ortasında kanlar içindeki bir kadın cesedidir babalar. Kadın cinayetlerine eklenen bir rakam...

Veli toplantısına gitmesinden çekinilen varlıklardır. Evladına verdiği isimle doğar doğmaz sorumluluk aşılayan ve onu keyfince şekillendirmeye çalışan…

Kaybedilmiş bir çocuktur babalar. Yetişip büyümeye fırsat bulamadan geldiği cennetine geri dönen… Sonrası hızla aklaşan saçtır, nurlanan sakal, bolca gözyaşıdır, olur olmaz zamanda yaşaran…

*

Mahalle aralarında top oynayan çocukların heyecanlı çığlığıdır. Elindeki poşetlerle sokak başında görülmesiyle “Babam geliyor!” nidasının sebebi!

Geçim için gurbeti mesken tutup sıladan ayrı düşen adamın para gönderdiği iban numarasıdır babalar, her ay düzenli kontrol edilen.

Çocuğunun istediğini alamamış adamın nasırlı elinin sıkılı bir yumruğa dönüşmesidir. Ekonomi profesörlerine göre gelir dağılımı adaletsizliği!

*

Ailesinin haksız zenginliğiyle doyumsuz yapılmış bir evlattır, lüks arabasıyla işportacıları ezen…

Hiç baba olmamış, olamamış adamlardır babalar. İşkencehanelerde sıkılan, elektrik verilen hayalarıyla hayalleri de yok edilen, idam sehpasını kendi tekmelemiş “dava sahipleri”

Çiçekçiden aldığı gülü yolda sevinçle taşıyan bir adamdır o. Kuyumcudaki bilezik, beklenmedik bir bağırış, çağırış, okşayış, cinnet, mutluluk, küslük, barışmak ve ağır bir romana dört başı mamur bir başkarakterdir babalar…

Devam edelim mi?

* * *

Babanız bunlardan hangisi? Ya da siz nasıl bir babasınız?

Babanızla arkadaş mısınız, dost mu? Onunla rakı içtiniz mi ya da dertleştiniz mi? Peki, siz babanızdan hiç dayak yediniz mi?

Anne misiniz, baba mı ya da ilerleyen yaşınıza rağmen hâlâ çocuk mu?

Babalar Günü’nde ne hissedeceksiniz? Gününü kutlayacak bir babanız hayattaysa çok kıymetli bir şeydir bu, farkına varın!

Ağzınızı dualarla boş bırakmadan bir mezar taşını yıkayıp toprağa su dökecekseniz hüzünlüdür bu gün.

Pişmanlıkları, boşa geçen zamanı ve kaçırılmış fırsatları tekrar hatırlayıp kahrolanlar da olacaktır gün vesilesiyle.

Reklamlarda bunlardan bahsedilmiyor ama aynı zamanda Babalar Günü için alınan hediyenin, zamanında ulaşması için sorgulanan kargo takip numarasıdır babalar!

Babanın tarihi, ülkenin de tarihidir ve meclis tutanaklarından çok daha şeffaf bilgiler içerir. Kâtibi ve yazmanı çocuklardır çünkü!

* * *

Hasan Ali Toptaş’tan:

“Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır.
...
Babalar ki, yalnızlığın en uzun tarihidir
içlerinden gelip geçtiğimiz.

Yalnızlık,
çocuk kılığında bir babadır
torunların büyüttüğü.

Ve
her terekede bir yalnızlık vardır
sulh hâkimlerinin göremediği.”

Yorumlar 1
Mustafa öztürk 21 Haziran 2020 07:42

Mükemmel bir yazı olmuş tebrik ediyorum

Yazarın Diğer Yazıları