Selahattin DEMİREL

Bu Sorunun Cevabını Bilen Var mı?

Selahattin DEMİREL

  • 482

Bir bayrama daha kavuştuk; mutluyuz, sevinçliyiz. Geçen bayram yanımızda olan yakınlarımızdan kimileri şimdi yok, bunun hicranı yanı başımızda. Dünyaysa gittikçe yaşanmaz bir yer olmaya doğru hızla dönüşmekte.

Bir Yiğidin Ardından

Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm

Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi

Böyle diyen Yunus Emre’m, Bingöl Yedisu’da şehit olan Cideli Şevki Eren Yatkın’la son 1 aydaki şehitlerimizi duyup görse aynı dizeleri bir kez daha söylerdi elbet.

“Vatan sağ olsun” diyen şehit aileleriyle bir gün bir yerde karşılaşacağız, belki karşılaştık, belki de o biziz. Ne diyebileceğiz, düşündünüz mü? Haber olarak izlerken ne yapıyoruz peki?

“Bu ölümlerin, cinayetlerin sorumlusu biz değiliz.” deyip içimizi rahatlatmak yetecek mi? Ey benim güzel ülkem! Bir bayrama da gözü yaşlı ve kederli insanları göremeden girebilseydik…

Maceram

Salı sabahı saat 6 buçuk gibi otobüsten Olukbaşı’nda indiğimde uyku hâlinde bir Kastamonu’yla karşılaştım. Hikâyelerini bilmediğim ama tahmin ettiğim tek-tük birkaç yaya görünüyordu, yürümeye başladım şehir içinde. Nasrullah Camii’nde dinlenip biraz uyumaya çalıştım.

İlçeye gitmeden evvel birkaç kitapçıya uğrayıp hem ayraç hem de kitap bıraktım. Piyasayı Sallayan Adam maceram devam ediyor.

Bilginize sunarım efendim, buna da reklam demeyin! Garip bir yazı işçisinin okuyucuya ulaşma gayreti deyiniz, olur mu?

İsraf Biter mi?

Geçen haftaki Cuma Hutbesi’nde israf konusu işlendi. Düşünmeden çok alınan ve sonra da bayatlaması sonucu yine aynı düşüncesizlikle çöplere atılan ekmekler gelir israf denince aklımıza. En önemli israftır bu.

Seçimler sebebiyle sokaklara asılan parti bayrakları, yoldan geçenlere dağıtılıp yerlere atılan propaganda broşürleri, seçim minibüslerinin mahalle mahalle gezerek yaktığı mazot israf değil midir?

O kulak tırmalayan propaganda müzikleriyle kaç bebeği-çocuğu uykusundan ettiler, kaç hastanın istirahat hakkını elinden aldılar, hiç düşündünüz mü? Bunların helalliğini nasıl alacak sayın adaylarımız, partililerimiz? Daha yönetmeye başlamadan kendi insanına saygısızlığa başlamıyorlar mı böylece?

“Geliyor, o geliyor. O, gelecek, her sorun çözülecek!” Ya da “O gitmeyip yerinde kalacak, bu buhranlı günler de aşılacak!” 2 ihtimal ve bilindik nutuklar.

İnsanlarımız onca para dökerek basılan bu parti bayraklarına bakarak ve seçim minibüslerinin acımasız hoparlörlerinden yükselen şarkıları dinleyerek karar vermeyecek herhâlde değil mi? O zaman niye bu israf?

Teravih çıkışlarında broşür dağıtan, “Limonata ikramımız vardır.” diyen siyasi partileri de gördüm ben bu dönemde.

İsrafın her yerde olduğunu görüyoruz. İnternette, sosyal medyada, takiplerde ve onca gereksiz mesajlaşmalarda zaman öldürerek israfa neden olmuyor muyuz? Ömür takvimimiz israf edilemeyecek kadar az. O zaman niye bu kendimize ettiğimiz zulüm?

Asıl soru: Bu israf biter mi? Var mı cevabını bilen?

Abdurrahim Karakoç’un şiiriyle herkese iyi bayramlar dilerim:

Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine

Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı…

Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara…

Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta

Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı.

Yorumlar 1
Asuman Şengül 17 Haziran 2018 11:59

Keşke budenli hassas ve duyarlı insanlarımızın sayısı çağolsa sizi yürekten kutluyor ve düşüncelerinize katılıyorum Tebrikler

Yazarın Diğer Yazıları