Yelis "Türkiye'nin ihtiyacı 'Biz Olmak' Ülküsü'nü hayata geçirmektir"

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, adalet mülkün temeli, adaletinde temeli fazilettir. Kahramanlık başkasının hakkını savunmaktır dedi.

  • 499
Yelis &quotTürkiye'nin ihtiyacı 'Biz Olmak' Ülküsü'nü hayata geçirmektir"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yelis; "Şüphesiz, günümüzün en önemli tartışması "adalet" üzerinden yapılmaktadır. Adalet kavramı, hayati önem arz ettiğinden, doğru bir zemin üzerinde tartışmalar sürmelidir.

'Ne irfandır, veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır. Fazilet hissi insanlarda, Allah korkusundandır' (M. Akif Ersoy)

Üstad, Sezai Karakoç'un penceresinden meseleye bakarsak; Fazilet muslukları kurumuş, sözde adalet toplumu olmaya çalışıyoruz. Fazileti esas almayan hak ve hukuk arayışları hüsranla sonuçlanır. Adalet mülkün temelidir. Adaletin temeli; doğru inanç, doğru düşünme, erdem ve fazilettir. Eğer fazilet, erdem dediğimiz iyilik olmazsa, tek başına adaletle ayakta duramayız.

Medeniyet üç temel esasa dayanır.

1- doğruluk

2- iyilik

3- güzellik

Adalet; doğruluk ve iyilik arasındaki çizgidir. Yani doğruluk ve iyilik dediğimiz bir platformun üzerine oturur. Güzellikte bütün bu yapının üzerinde yükselen üst yapıdır. Evet, hak aramamız lazım. Ama kendi hakkımızı değil, önce başkasının hakkını aramamız lazım. Kahramanlık başkasının hakkını aramaktır. Çare Fazilet toplumunu oluşturacak “Nizam-ı Alem” Ülküsünü hayata geçirmektir.

ADALET İSTEMEYELİMDE, İNSANLAR SÖMÜRÜ DÜZENİNE MODERN KÖLE Mİ OLSUN?

Dünya nüfusunun %1 ine denk gelen 70 milyon kişi, 7 milyar insandan daha fazla servete sahiptir. Oxfam raporuna göre, 62 süper zenginin toplam serveti, dünya nüfusunun en fakir yarısından daha fazladır. Kendi bölgelerindeki kaynaklarını hızla tüketen "batı dünyası" çeşitli bahaneler üreterek, askeri veya siyasi güçleriyle diğer ülkelerin kaynaklarını, kendi üretimleri için sömürmeye başlamışlardır. En son güney sınırımıza gelip dayanmışlar, bölgeyi kan ve göz yaşına boğmuşlardır. Etnik ve mezhepsel ayrımcılık üzerinden bölgede kaos çıkarmış; kendi emperyal çıkarları için, pkk ve pyd'yi kuzey Suriyede, barzaniyi ise kuzey Irakta kullanmaktadırlar. Kürt kardeşlerimizle aramıza nifak sokmaya çalışmaktadırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, Kürt kardeşlerimiz, ne ABD postalını, ne de batının riyakar'lığını tercih etmeyecektir. Dün olduğu gibi, bugün ve yarında Türk Devletinin dostluk eli ve Türk Milletinin kardeşliği galip gelecektir. Çünkü Türk Milleti tarih boyunca emperyal ve sömürü niyetiyle değil, ahlak, adalet ve kardeşliği hakim kılmak için mücadele etmiştir. Dertler bizim derdimiz, Çare bulacakta bizleriz. Bizim coğrafyamızda emperyal güçlere ihtiyacımız yok. Biz kendi sorunlarımızı kendimiz çözeriz. Bizim tarihimiz, kültürümüz ve medeniyetimiz buna yeterlidir.

Çünkü biz büyük Türk Milletiyiz.

Doktor da "BİZ", çare de "BİZ'İZ

TÜRKİYE'NİN  İHTİYACI; “BİZ OLMAK” ÜLKÜSÜ'NÜ HAYATA GEÇİRMEKTİR.

“Biz” olmak; Ayrı, ayrı değil, yan yana değil iç içe, hep beraber bir arada yaşamayı hedefleyen “çokluk içinde birlik” anlayışını özümsemiş, her türlü ayrımcılıktan uzak, yeni bir “BİZ” tahayyülüdür.

Bu duygu ve düşüncelerle; TARİH, KÜLTÜR VE DOĞA GÜZELLİKLERİ ŞEHRİ, MÜTEVAZİ VE KADİRŞİNAS İNSANLAR YURDU, Kastamonu'lu hemşerilerimin ve Türk Milletinin, 30 Ağustos Zafer Bayramını ve Mübarek Kurban Bayramını kutlarım. Bayramların size, sevdiklerinize ve ülkemize hayırlar getirmesini, "BİZ" olmamıza vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ederim."