Murat ALTUNTAŞ

Alışverişte Son Trendler ve Mağazacılığın Geleceği

Murat ALTUNTAŞ

  • 607

İnsanlık tarihi boyunca, alışverişler ihtiyaçlar doğrultusunda yapılmıştır. Paranın icadı ile seyri değişen alışveriş, ticaret yolları ve sanayi devrimi ile bambaşka bir noktaya ulaşmıştır. Günümüzde alışveriş, ihtiyacın dışında da yapılan bir faaliyet haline gelmiştir. “Black Friday” gibi global çaptaki etkinliklerle çılgınlık noktalarına ulaştığını hepimiz görüyoruz. Böyle etkinliklerin yanı sıra teknolojinin hayatımıza fazlasıyla girmesiyle internetten yapılan alışverişlerin çok hızlı bir şekilde arttığı da bir gerçek. Özellikle çalışma hayatının yoğun geçtiği büyükşehirlerde insanlar alışverişte “kaybedecekleri zamanı” farklı sosyal mecralarda geçirebileceklerini düşünebiliyorlar

TÜSİAD’ın 2016 verilerine göre, Yalnızca Türkiye’deki online perakende hacmi 17.5 Milyar TL’ye ulaştı. Katlanarak büyüyen bir E-ticaret Ekonomisinin olduğunu görüyoruz. Tüketiciler çeşitli şekillerde bu ekonomiye katkıda bulunuyorlar. Bir kısmı alışverişini doğrudan internetten yaparken bir kısmı da internet sitelerinden araştırmalar yapıp, beğendikleri modelleri yerinde görüp deneyimledikten sonra ürünü mağazadan almayıp internetten sipariş ediyor. Mağazaya giren tüketicilerin, mağazaları online siparişe giden yolda bir deneyim alanı olarak kullanma ihtimali, mağazacılık için çok büyük risk teşkil etmektedir. Mağazaya giren kişi sayısını v-count adlı kişi sayım cihazıyla ölçen şirketler raporlarında bunu da göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Bayi modelli mağazalara baktığımız zaman, bayiler tüketicilerin bu hamlelerine kayıtsız kalmıyorlar. N11,Sahibinden gibi platformlara üye olup online satışlar yapıyorlar. Bu hamleleri ile iş ortaklarını zor durumda bırakıyorlar mı? İşte bu ayrı bir tartışma konusudur.

Tüm bu bilgiler ışığında yükselen trendin internetten alışveriş olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu trend Türkiye’de çok önemli bir paya sahip olan perakende mağazacılığın geleceği için büyük bir risk olabilir. Sektör kendisini ayakta tutmak, karlılığını artırmak ve en önemlisi geleceği yakalamak adına çeşitli çalışmalar elbette yapmaktadır, yapmalıdır. Bu sebeple, Türkiye’de ve dünyada mağazacılık artık başka bir noktaya gitmektedir. Özellikle de son yıllarda eski tipteki mağazaların yenilendiğini ve de yeni açılacak mağazaların artık yeni konseptlerde açılışa hazırlandığını dikkatle gözlemliyorum. Mağazacılığın gittiği bu noktada bazı gözlemlerimi marka ismi vermeden aktarmak istiyorum.

. Türkiye’nin en büyük beyaz eşya üreticilerinden biri, mağazalarını yeni konsept’e göre tasarlamaktadır. Ana renkler de siyah kırmızı uyumu ile birlikte mağaza içi dekorasyon gerçekten çok şık. Ahşabın hakim olduğu mağazalarda daha az ürün dolayısıyla da sadelik var. Bu tüketicinin ürünler yığınında kaybolmasını engelliyor. Daha dikkat çekici üniteler, ürünlerin tanzimi teşhiri gayet iyi. Bu mağaza içerisinde tüketicilerin yaşam alanları, deneyim alanlarıyla sıkılmadan gezeceğini görüyoruz. Özellikle büyük metrekarede ki bir mağaza fuar alanını anımsatacak kadar da güzel.

. Son yıllarda büyük atılım içinde olan bir giyim şirketi, kurum müzikleri için açılmış bir radyo kanalını mağazalarında dinletiyor. Bu radyo kanalında çalışan personellerin doğum günleri de kutlanıyor. Gerçekten duygusal boyutu bile düşünülmüş. Şuanda tüm Türkiye’de mağazalarını tadilata soktu ve mağazalarını yeni bir çehreye kavuşturuyor.

. Ülkemizin en büyük diyebileceğimiz bir başka giyim şirketi, mağazalarında çok beğendiğim kokuya sahip koku makinelerine sahip. Adeta girişte kokusu ile beni mest ediyor ve içeri çekiyor. Bu koku mağazaya girmeyi ve mağazada kalışımızı olumlu etkiliyor. Bunun dışında büyüyen ağında ev tekstili ürünlerini de sergilemesi çok mantıklı bir hareket olarak değerlendiriyorum.

Bu üç örnekteki firmalar içinde nihai hedef, tüketiciyi mağazaya sokabilmek daha da önemlisi mağazada tutabilmektir. Mağazada kalma süreci özellikle bayi modelli mağazalarda önemlidir.

Zincir mağazalarda da temel prensip müşteriye hızlı bir şekilde ürünü satmaktır. Zincir mağazalarda yavaş ama emin adımlarla yeni mağazacılığa giriş yaptılar. Yine isim vermeden çok kısa değinmek gerekirse; Teknolojik bir zincir mağaza ve spor malzemeleri satan bir başka zincir mağaza kasalarına yakın noktalarda içecek, bisküvi, çikolata vs. satmaya başladılar. Hipermarketler ve yapı marketler de bu işi daha da büyüterek içlerine kafe restoran açmaya başladılar.

Tüm bu uygulamalar tüketicileri internetten alışveriş yerine mağazalara, dışarı, sosyal hayata çekebilmek için yapılıyor. Mağazalara, ürün yığmadan insan odaklı bu ferah yaklaşım tüketicilerin hoşuna gidecektir. Türkiye gerçekleri ile baktığımız zaman perakende mağazacılık sektörünü özel sektör bu şekilde yenileyerek korumaya devam etmeliler. Burada devletinde gerekli noktalarda devreye girmesi gerekebilir. Türkiye’nin en büyük teknoloji zincir mağazaları markası son 4 yılda 85 tane mağazasını kapatmıştır. Bu duruma istihdam açısından baktığımız zaman perakende mağazacığın içine düşeceği bir sıkıntı ekonomiyi olumsuz etkileyecektir. E ticaret ve Perakende mağazacılık istihdam oranı incelediği vakit mağazacılıkta çok büyük bir istihdam olduğunu görüyoruz. Bu nedenle perakende mağazacılığın e ticarete karşı direnç gösterebilmek için bu tip yenilikleri çok faydalı buluyorum. Ama ilerleyen zamanlarda değişime daha farklı ayak uydurmak gerekebilir.

Türk şirketleri, ülkemizde her alanda var olursa yurtdışında da var olacaklardır. Nitekim birçok dev perakendecimiz yurt dışında çok başarılı işlere imza atmaktadırlar. Bu başarı ihracatımızı artırırken, şirketlerimizin marka değerine katkı sunmaktadır.

Bir soru: Dünyanın ilk AVM’si?

Bir cevap: Kapalıçarşı

Yorumlar 2
ali canikli 29 Nisan 2018 13:42

Tarihte bilinen en eski alıșveriș merkezi Roma da ki Trajan pazarıdır.

mehmet say 09 Nisan 2018 21:14

Tebrikler. Güzel bir yazı

Yazarın Diğer Yazıları