Birçok insan sadakanın serveti azalttığını, faizin ise servete servet kattığını düşünür ve inanır. Halbuki "Allah faizi tüketir, sadakaları ise arttırır ve Allah hiç bir inkarcı günahkarı sevmez." (Bakara, 2/276) ayeti, bu düşüncenin isabetli olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Sadakanın artması ve arttırılmasından maksat; sadaka verenin servetinin bereketlenmesi ve artması, servetinden hayır görmesi, sadaka sayesinde amel defterinin sevapla dolması, servetin veriliş amacını gerçekleştirmesidir.
Faizin eksiltilmesi ise rakam ve hacim olarak kabaran servetin bereketinin kalkması, sahibine yaramaması, kişinin günahını arttırarak manevi bakımdan iflasını hazırlamasıdır. Bu, arttırma ve eksiltmenin ferdi boyutudur.
Sosyal boyutta ise sadaka ve infak sayesinde çok sayıda insan zenginlikten istifade eder. Bu istifade refahın tabana yayılmasını sağlar. Refahın tabana yayılması ürün talebini, ürün talebi de üretimi arttırır ve bu da ülkenin zenginleşmesine katkı sağlar. Faiz ise hiç şüphesiz bunun tam tersi neticeler doğurur.