Birincisi, ‘Kadın arkadan gelir’ anlamına geliyor. Roma, Berlin, Kahire fark etmez; erkeğin önde yürümesi, kadının arkadan takip etmesi anlamına geliyor. Yani, erkeklerin kafalarında taşıdıkları ataerkil inançları ve öğrenilmiş bencillikleri ile sırf erkek doğdukları için kendilerini dünyanın yarısından üstün görmeleri demek. Dört parmak, cinsiyetçilik demek.
İkincisi, sert ve acımasız ayrımcılık demek. Dört parmak, kadına yönelik ayrımcılığın yaşamın her noktasına sokulması ve kurumsallaştırılması demek. Kız çocuklarının karşısına olabildiğince erken yaştan acımasız duvarların çıkarılması, onların erkek çocuklara sağlanan olanaklardan yoksun bırakılması demek. Nerede doğarsa doğsun, daha ilk günden dünyaya ışıltı taşıyan kız çocuklarının karşısına daha ilk günden karanlık bir zihniyetin çıkarılması demek.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, ayrımcılığın önlenmesi ve çocukların hiçbir nedenle ayrımcılıkla karşılaşmaması temel ilke olduğuna göre, çocuklar arasında ayrımcılık güden her zihniyet gibi dört parmakçılık da çocuk haklarına aykırıdır.
Üçüncüsü, dört parmakçılık kız çocuklarını yalnızca olanaklardan yoksun bırakmaz; sırf kız oldukları için birçok tehlikeye maruz kalmalarına da neden olur. Yani, kız çocuklarının düpedüz zararına olduğu için de çocuk haklarına aykırıdır.
Dördüncüsü, dört parmakçılık kız çocuklarının gelişmesine engel olur. Yani, onların gelişme haklarını çiğner; ısrarla kızların geride kalmasını sağlamaya çalışır. Bu düpedüz akıl dışıdır çünkü toplumun yarısının geride kalması demek, toplumun geride kalması anlamına gelir. Kadınlara ayrımcılık uygulayan, kadınların erkeklerden geride kalması için uğraşan her rejim ve zihniyet düpedüz akıl dışıdır.
Özetle, dört parmakçılık bir karabasandır. Yurtlara kapatılan çocuklar demektir. Yanarak ölen çocuklar demektir. Kur’an kursunda küçücük kız çocuklarına türban takılması, gelinlik giydirilmesi demektir. Kamu görevlilerinin, din görevlilerinin kız çocuklarına musallat olması demektir. N.Ç. demektir. ‘Rıza indirimi’ demektir. 13 yaşındaki kıza tecavüz eden yetişkin erkekleri devletin koruması demektir.
TÜRKİYE BU KABUSTAN ANCAK BARIŞ VE ADALETLE KURTULABİLİR.
kemal Yoldaş | 19 Eylül 2017 10:14
İnsanları tek tip kalıba sokmak bir işkence türüdür.herırktan,dinden,mezhepten insanların özgürlügü olmalıdır,ve devlet gercek laik sisteme kavuşturulmalıdır. Çocuk istismabrcısı bir Ensar vakfına M,Eğitim Çocukları teslim ediyor bu bir faciadır,ahlaki bozulmaları hızlandırır.