Bu eleştiriyi ilkin lisede bir hocamdan duymuştum."Türkiye'de her mahallede bir cami var" mış ve yine" Dünya'da en çok camiye sahip ülke Türkiye" imiş.
O gün içimden dediğim gibi bu gün de diyorum: Çok şükür.Ayrıca gurur duyulacak bir durum, bunda eleştirilecek ne var?
Şimdi görüyorum ki çok olmasa da bu düşüncede olanlar tek olmadığı gibi, bu düşünce de tek değilmiş. Mesela "hacca veya umreye birkaç kez gideceğinize bu parayla başka hayırlar yapın" diyen akıl sahipleri çok!..
Geçenlerde yine aynı paralelde bir yorum işittim cami sayısıyla ilgili.Sayısı çok olan ve az kullanılan bu camiler yerine bilim,felsefe,teknoloji merkezleri kurulmalıymış.Buna cevaben başka bir beyefendi de namazlarını evlerinde kılsalar ya tarzında bir yorum yapıyor .Bu tavrıyla adeta ayet ve hadislere muhalif oluyor farkında değil.
Şimdi cevap verelim.
Neden çok değil?
Birincisi
İslâmın şiarı (işareti göstergesi) olan cami, ezan bizim vazgeçilmezlerimizdedir.Mahallelerimizi süsleyen bu yapılar bize huzur ve güven veriyor, varlığı bile yetiyor.
İkincisi
Camilerin çoğu zaman atıl kapasite olduğu, çok dolu olmadığını söyleyerek iddialarında haklı olduklarını söyleyenlere cevaben sırf Cuma Namazı için bile yapılsa yeterli bir sebeptir diyorum.
Gidenler bilir çok şükür cuma namazlarında bayanlar kısmı bile doluyor...Boş deyip eleştireceğimize sair vakitlerde de doldurmaya çalışalım...
Üçüncüsü
Ayet ve hadislerle Müslümanların cami ve mescit yapımına teşvik edilmesi.Mesela
"Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği üzere kılan,zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar imâr eder."(Tevbe 8)
ayeti ve
"Kim (Allah rızası için) bir mescit yaparsa, Allah da ona( cennette) onun benzerini (onun gibi bir köşk) yapar" Hadis-i şerifi verilebilir.
Ayrıca amel defteri kapanmayacak olan üç kişiden birinin de mescit yaptıranların olduğu müjdesi verilir.
Dördüncüsü
İstatistik rakamları bilmiyorum ama Türkiye'de mevcut camilerin çoğu bağışlarla yapılıyor ve yaşatılıyor.Bilim,teknoloji .. merkezi kurmak isteyenler de aynı yöntemi uygulayabilirler.Buna mâni olan olur mu sizce?
Evet devlet camilere müezzin,imam tayin ediyor.Ancak bu istihdam da eleştirilmez herhalde?
Beşincisi
Duymuşsunuzdur Cihadda bir mücahit ya da ihlâsla yapılan bir işte bir kişi on,yüz veya bin kişiye denk gelebiliyor.Enfal süresi 65.ayette .... sabırlı yirmi kişi bulunursa ikiyüz kişiye galip gelirler.." şeklindedir.
Aynı mantıkla, herkesin rahatına düşkün olduğu bir zamanda imansızlığa,küfre karşı Allah'ın dinini,Peygamberinin(sav) sünnetini yaşamaya,yaşatmaya çalışmak da büyük manevi bir cihad olsa gerek...
O zaman bir camide on kişilik bir cemaatle namaz kılınıyorsa,o cemaati yüz veya bin kişi olarak düşünebiliriz.Bu sayıda az değildir herhalde..?
Altıncısı
Bu kısım "evlerinde kılsalar ya!" önerisine (!) geliyor.
Cevap:Kılamazlar!
Yani evlerinde kılmamalılar.
İlk sebep cemaatle kılınan namazın sevabı diğerine oranla Yirmibeş ve ya yirmi yedi kat fazla olması hasebiyle, evde degil mescitte kılmalılar.
Diğer sebep te yine konuyla ilgili hadisin bulunması.Hadis-i şerif şöyle:
"Kim yarın Allah'a, Müslüman olarak kavuşmak isterse ezan okunan yerlerde (mescitlerde) namazlarını kılarak onları muhafaza etsin....... Şayet cemaati terk edip,namazı evinde kılanın yaptığı gibi siz de evlerinizde kılarsanız Peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz.
Bunu aktaran sahabi devamında şöyle diyor:
.... Vallahi bizim zamanımızda nifakı bilinen münâfıktan başka kimse cemaati terk etmezdi.Hatta bir kişi,iki kişi arasında sürüklenerek getirilir de safta durduruldu.(Hasta olsa bile)
**
Şimdi bu sünnete uymak isteyen bir cemaat mensubu her gün evinden beş kere çıkacak.Takdir edersiniz ki evine yakın olan mahallesindeki bir camide kılması, şehrindeki üç-beş camiden birine gitmesinden daha kolay ve teşvik edici olacaktır.Aksi halde aracı olmayanlar sabah namazına çoğu kez gidemeyecek.Malum o vakitlerde otobüs yok.
Yedincisi
Camilerimizde gündüz bayanlara,tatilde ise çocuklara yönelik olan kurslarda Kur'an-ı Kerim öğretimi ve benzer etkinlikler oluyor.Bu kapsamda bir kişinin bile hayatının müsbet mânada değişmesine vesile olacaksa camilerimiz soruyorum fazla mı, gereksiz mı?
Üstelik,artık çocukları camiden kovan değil, onları camiye çağıran bir zihniyetimiz var çok şükür.Dolu dolu kullanacağımız günler de gelecektir evvel Allah..
Velhâsıl
Çocuklarımıza iman aşılamazsak İslam terbiyesi ile büyütmezsek kuru bilim ve felsefeyle yetişen çocukların ne kendilerine ne de millete pek fayda vereceğini zannetmiyorum.
İlimlerin özü olan Marifetullahı (Allah'ı tanıma, bilme)öğrenmedikten sonra o ilim neye yarar?
devayı ilaçtan,gücü kendinden, rızkı işverenden, zenginliği çalışmasından bildikten sonra ne fayda sağlayacak bu kuru ilim,kör felsefe?
Kazanmış,ilerlemiş mı olacağız o zaman?
Asıl cehalet, geri kalmışlık bu değil midir?
Bu bağlamda camilerimiz dinimize,mukaddesatımıza az da olsa katkı sağlıyorsa her mahallede bulunması elzemdir.Cok değildir.İsraf hiç değildir!
