2000 yılıyla birlikte DEVİR-ÇAĞ anlamında literatürümüze giren MİLENYUM ÇAĞI, beraberinde OZON TABAKASININ DELİNMESİ ve KÜRESEL ISINMA gibi EVRENİN YAŞLANDIĞINA da delalet eden yakın ve etkin tehlikeleri de AKLIMIZIN ucuna sokmuştu aslında...
Nasıl ki 99 depreminden çıkarılan dersle DEPREME DAYANIKLI konut kavramı ve mühendislik anlayışı değişti ise...
KÜRESEL ISINMA temelli yaklaşan tehlike karşısında da elden gelebilen hazırlıklar önceden yapılmalıydı.
Alternatif model ve arayışlar daha o yıllarda başlatılmalı, su kaynakları, tabii doku doğa, bitki örtüsü, ağaç ve orman, deniz ve okyanusların korunma ve temiz tutulmasına dair plan ve uygulamalar evrensel boyutta görüşülmeli ve ele alınmalıydı.
Son günlerde yanan-yakılan ORMANLARIMIZIN,
KÜRESEL ISINMA neticesine bağlanarak SUÇ ve SUÇLULARIN adeta masumlaştırılma çabası karşısında AKIL tutulması yaşamamak için, çok önceden AKLIN YİTİRİLMİŞ olması gerektiğine inanıyorum.
DEVLET; İLİM-BİLİM ve AKLIN ışığında organize olmuş, 100-50-10 ve yakın tarih planlar üzerinden halkı yöneten OLİGARŞİK ve HIYERARŞİK bir yapının adı değil midir?
21 yıl önce dünya MİLENYUM ÇAĞINA girerken, biz TÜRKİYE olarak ayak mı direttik?
KÜRESEL ISINMA tüm dünyayı tehdit ederken, biz TÜRKİYE'yi teğet mi geçecekti?
Bujiteri-Parfümeri-Kozmotik sanayisinin yan etkisine bağlanan OZON TABAKASINDA DELİNME günbegün büyüyüp, genişlerken, biz TÜRKİYE'nin üstüne şemsiye mi çektik ki?
Madem DEVLET; ORGANİZASYONLAR-PLANLAR-BÜTÇELER-TASARILAR bütünüdür.
Devleti doğru ve düzgün yönetmek, halkı ve milleti korumak ve güçlendirmek için GÖREV ve YETKİ isteyenlerin, yukarıda beyanen zikretmeğe çalıştığım TEHLİKELİ BAŞLIKLAR karşısında tedbir almış olmaları iktiza etmez miydi?
Her ilde bir ÜNİVERSİTE kurmayı başarı diye lanse edenler,
DUBLE yol yapmayı UZAYA MERDİVEN algısına dönüştürmek isteyenler,
Yerli ve Milli UÇAK yaptık-yapıyoruz,
YERLİ OTOMOBİL üretimini başlattık-başlatıyoruz diyerek TASARIMI (etiketi dışarı imzalı)
UZAYA uydu fırlattık diye yabancı firmalara kira ödeyenlerin,
YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARINI HANGARA mahpus ederek KİRALIK UÇAKLA yangın söndürmeye çalışanların hiç mi aklına gelmez!
Haritasının çoğu ORMANLARLA kaplı TÜRKİYE'mizin 81 vilayete yayılan ÜNİVERSİTELERİ bünyesinde...
"YANGIN MÜHENDİSLİĞİ" kürsüsü ve bölümünün açılması?
Gemi-Makina-İnşaat-Jeoloji-Kimya-Orman... mühendisliği olur-oluyor da...
Hatta son yıllarda revaçta KALDIRIM MÜHENDİSLİĞİ ihdas olunur da...
YANGIN MÜHENDİSLİĞİ çok mu abes olur?
Sakızlı ve gaz özelliğiyle ön planda,
Zirai ve sınai değerden yoksun ÇABUK ve KOLAY YANAN ve YAYILAN ÇAM AĞACI yerine...
Kurt-Kuşa faydalı,
Zirai ve sınai değerli,
Ekonomi ve ticarete katkılı...
Yanmaya ve yangına dayanıklı MEYVE FİDANLARI dikilmesinin alt yapısı oluşturulmuş olsaydı.
Gerek kesilerek ve gerekse yakılmak suretiyle RANTABIL kaynak teşkil ettirilen bölgelere...
Toprak ve zemin analizleri yapılmak suretiyle... UYGUN OLAN MEYVE FİDANLARI dikilmiş veya dikilmesinde öncülük edilmiş olsaydı...
"TEKBİR" deyip YANGIN söndürme hayalciliği ile DİN İSTİSMARCILIĞI, şarlatanlar teşvik edileceğine,
Besmele çekip YANGIN SÖNDÜRME UÇAK ve HELİKOPTERLERİNİN kokpitlerine oturma imkanına kavuşturulmuş olsaydı ya pilotlarımız...
BU KADAR YANARMIYDI AKCİĞERLERİMİZ, OKSİJEN DEPOLARIMIZ...
Olur mu hiç, TEDBİRSİZ TEVEKKÜL!
Sürç-i lisanımız muhtemeldir ki affola.
Saygılarımla
