Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Eğitim politikalarını ve sanayileşme hamlesini her şeye rağmen kendi öz benliği ve milli menfaatleri doğrultusunda yeniden dizayn etmelidir. Terör ile bu konuların doğrudan bağlantısı yokmuş gibi görülebilir. Mesele irdelenirse ezberci eğitim siteminin toplumdaki bütün kötü alışkanlık ve sosyal bozuklukların başat sebeplerinden biri olduğu görülecektir. Diğer taraftan ambalaj ve montaj sanayisi yerine üretime dayalı bir kalkınma süreci başlatılmalıdır. Tabiîki zor bir süreç ama imkansız değil. Ülkemizde bu tür terör olaylarının ve siyasi başkaldırışların çok fazla olmasının nedeni, ülkede kullanılmaya müsait çok fazla insan olmasından dolayıdır.
Anayasal ve siyasal sisteme vatandaşlık bağı ile sıkı sıkıya bağlanan vatandaşlardan oluşan bir ülke de bu tür eylemlere sık rastlanmaz. Bizde sık rastlanılmasının sebeplerinden biri, ülkenin siyasal sitemine ve anayasal kurumlarına olan güvenin halkın gözünde azaltılmasıdır. Bu tür eylemleri ülkemiz topraklarında görmek istemiyorsak, vatandaşlık bilinci yüksek Devleti ve milleti ile milli menfaatler etrafında kenetlenmiş ayrıca refah seviyesi yüksek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı modeli oluşması gerekir. O zaman bu tür eylemler ülkemizde görülmeyecek ya da çok az görülebilecektir.
Bu konunun diğer ayağı ise güvenlik politikaları ve önleyici istihbarat faaliyetleridir. En son yapılan operasyonlarda sivil vatandaşların can güvenliğine büyük önem verildiği ayrıca sivil halkın zarar görmemesi için azami dikkatin gösterildiği de gayet açıktır. Adli kolluğun kurulmaması, önleyici istihbarat faaliyetlerini yapan birimlerin koordinasyonun sağlanması, etkili ve kesin sonuç içeren analizlerinde yapılması terör olaylarının engellenmesi için gerekli birer sonuç önleyici eylemlerdir.
Asıl önemli olan teröre neden olabilecek, destek verebilecek toplumun yapısal sorunlarının çözülmesi ve güçlü bir güvenlik politikasının hayata geçirilmesidir. Amerika Birleşik Devletleri kendi güvenlik politikaları için güçlü bir istihbarat sitemi kurmuş ve aynı zamanda toplumsal kalkınmayı sağlamış bir ülkedir. Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA) 800000 civarı personeli ile (Rakamı yanlış yazdığımı düşünenler olabilir evet yanlış okumadınız yazıyla da yazayım ‘’sekizyüzbin’’) sürekli stratejik istihbarat üretmekte ve buna rağmen bazı saldırıları engelleyememektedir. Bu konu derin çözümler gerektiren eğitim sisteminden, Ekonomik kalkınmışlık seviyesinden, güvenlik politikalarından hatta toplumsal yapıdan bağımsız değerlendirilemez ve çözüme kavuşturulamaz. Askeri tedbirler ve çözümler meselenin en son operasyonel faaliyet alanı içinde değerlendirilebilecek bir seçenektir.
Terörle Mücadelenin Güvenlik boyutu çok önemli bir faktördür. Sosyolojik önlemlerle güvenlik politikaları desteklenmeli. Biri diğerine tercih edilmemelidir. Hem güvenlik hem sosyal politikalarla yapılacak mücadele kesin sonuca ulaşmaya daha yakındır. Bu mücadelede emek harcayan, politika yapan, sahada göğüs göğüse çarpışan herkesin emeği çok kutsaldır. Bir öğretmenin yapacağı uzun soluklu eğitim mücadelesi bu sorunda çözüme katkı yapacak en büyük unsurlardan biridir. Zaten pkk terör örgütü yıllarca bölgede öğretmenlerimizi kaçırmış, katletmiş ya da eğitimi engellemiştir. Bölgede Milli Eğitim boşluğunu , gayri milli eğitim faaliyetleri ve algı yönetimi doldurmuş oldu.
Terörle mücadelede şehit olanların, gazi kalanların hepimizin üzerinde hakları olduğunu unutmayalım.
Saygılarımla
SON
DAKİKA
